Yetmiyor El Kadar Hasır (Deneme)


YETMİYOR EL KADAR HASIR (Makale)
Hiç karşılaşmadığımız insanlardan doğrudan zarar ve fayda görmek zaten imkânsız.
Tanışıp, sevip, değer verdiğimiz insanlardan zarar görürüz ya da görmeyiz…
Bu kadar serzeniş niye?
Ha bir de verdiğimiz zararlar var insanlara, onları düşünmek bile istemiyoruz, işimize gelmiyor çünkü.
Varsa yoksa başkalarının verdiği zararlar…
Hangimiz bir diğerimize verdiğimiz hasarı karşıladık ki? Sözle, duayla, yakınlaşmayla veya gerçekçi bir özür ile?
Gerçekçi özür ne demek?
”Özür dilerim” demek değil tabi. Bu cümle modern insanların uydurduğu ağrı kesici…
Gerçekçi özür, asla bir daha aynı hatayı tekrar etmemektir.
Tövbenin geçerli olması da öyle değil mi?
Asla o günahı tekrar etmemek… Tekrar edersen tövbe bozulmuş oluyor…
Şairi de aynı, edebiyatçı da aynı, yazar da aynı, çoban da aynı, sanatçı da aynı, şarkıcı da aynı. Herkesin koro halinde tekrar ettiği nakarat:
Ben masumum, bana tanıdığım, sevdiğim, değer verdiğim insanlar zarar verdi…
Taştan heykel yapmaya çalışırsan eline çekiç vurunca taşa kızmazsın, çekice kızmazsın.
Herhangi bir insandan bir şeyler beklerken çekici eline vurmuşsun işte.
Ne bekliyordun?
Dünya, insanlarla birlikte sadece senin etrafında dönsün, her istediğin olsun, sen hiç zarar görme! Bu mu beklediğin? O zaman cennete gideceksin arkadaş, orada oluyor tüm bunlar.
Dediğimiz gibi, bir de zarar verdiklerimiz var, onların serzenişine kulak veriyor muyuz?
Şapkamızı önümüze eğip düşünüyor muyuz?
Telafi etme yoluna gidiyor muyuz? Telafisi imkânsız zararlar ise verdiğimiz onlardan helallik istiyor muyuz?
Babasına zarar verdim, bari çocuğuna yardımcı olayım diyor muyuz?
Onları gizliden koruyup gözetecek işler yapıyor muyuz?
Yoksa, uydum kalabalığa deyip sadece bize yapılan kötülükleri dillendirip etrafımızdaki tüm insanları töhmet altında mı bırakıyoruz?
Kime dokunsan bin ah işitiyorsun ama bizden ötürü ahh edenler umurumuzda olmuyor.
Ahiret niye var hiç düşündünüz mü?
Ahireti düşünen bir insan etrafına kötülük yapar mı?
Peki ya ahiret olmasaydı nasıl bir dünyada yaşıyor olurduk? En çok düşünülmesi gereken bu galiba…
Mustafa Süs

 


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YouTube