Site icon Mustafa Süs'ün kişisel blogu

TESLİM OLANLAR (Deneme)

Paylaş

TESLİM OLANLAR (Deneme)
”Acılar, geçmiş borçlarımızın ödenmesi.” diyor Hind felsefesi. Geleceğe de yatırım.
Ödenince tüm borçlar, acı çekmeye alışınca ruh, isyan etmeden teslim olunca işte o zaman olgun ve ölü bir insan olacağız.
Teslim olanın acısı bitecek. Ölene dek çekmeye devam etse de! Ölüm yalnızca teslim olmayı bilenler için kurtuluştur. Diğerleri için ise azabın başlangıcı. Diğerleri, hani şu her şeyden şikayet eden ve başına gelen her olumsuzluk yüzünden başkalarını suçlayan ve kendisinin hiçbir acıya müstahak olmadığını düşünen, başkalarına dünyayı zindan edip güneşe küfreden tipler!
Teslim olanlar kendileri için yaşamayanlardır. O yüzden onları ölüm kurtarır ama geride kalanlar da, isterlerse teslim olanların yolundan giderler, acıya gark olma cesaretleri varsa! Aklıyla hareket edenlerin yegane yolu budur!
Nasılsa onları ölüm kurtaracaktır. Ölüm teslim olmayı bilmeyenler için korkutucu!
Onlar, ellerine kalem verip alınlarına yaz yazgını dense bile ölümün azabından kurtulamazlar.
Acı çekmekten de! Başkalarının acısını hafifletmek şöyle dursun, onların da acı çekmesi için oynatırlar kalemlerini. Kalemleri teslim olmaktan söz edemez! Çünkü ruhları teslim olmaya layık değildir.
Teslim olanların da tekerleğine taş olurlar lâkin teslim olanlar o engelleri birer birer aşarlar ölüme koşar adım. Ölümü hedefe koyanın önündeki engeller göze görünmez! Teslim olmayı bilmeyenlerin hayatı, teslim olanlara hayret etmekle, teslim olanların hayatı da dünya denilen tarlada gayret etmekle geçer.
Dünya tüm ışıltısı ile serilir de önlerine, teslim olmayanlara sunarlar dünyanın tüm nimetlerini. Teslim olmayanlar üşüşürken ışıltıya aldanıp, kendilerinin çok da şanslı olduğunu düşünürken gemiye delik niyetine fare dişlerini bileylemeye başlamışlardır da farkında değillerdir.
Tamah mikrobunun yayıldığı ruhun iflah olduğu görülmemiştir bunu teslim olanlardan başkası bilmez.
Işıltıya tamah, makama tamah, şöhrete tamah, dünyanın her türlü geçici malına tamah…
”Nehiri geçince kayığı bırak.” diye devam eder Hind felsefesi.
Karnın doyunca, başkasına muhtaç olmayınca bırak seni ölüm azabından kurtarmayacak olan ne varsa!
Teslim olanların çaydan başka tamah ettiği ne olabilir ki? Olmamalı! Yoksa ölüm onlara da açmaz şefkatli kucağını.
M’S


Paylaş
Exit mobile version