O KÖPRÜ YIKILIR DEMEDİ DEME! (Kısa bir siyasi hikaye)

O KÖPRÜ YIKILIR DEMEDİ DEME! (Kısa bir siyasi hikaye)
Vakti zamanında köyün birinde köylüler bi köprü yapmışlar.
Köprü, sadece o köyde yaşayanların kullanılması için yapılmış.
Köylü de epey ehli müslim imiş.
Köyün dışından gelen misafirlere de geçme imkânı varmış ama tek şartla.
Köylünün zihniyetini bozmayacak olanlar geçebiliyormuş yani Yahudi veya İngilizler veya susturucu takılmış şerefsiz gibi sinsi tiplere köyün köprüsü yasakmış.
Köyde işler gayet yolunda giderken dindar kimliği ile tanınan biri,
Ben o köye gidip kötü gidişatı değiştireceğim demiş.
İyi de kardeş köyde kötü gidişat yok,
Müslümanlar hallerinden gayet memnun.
Başörtüsü yasak değil,
Kur’an Kursu yasak değil,
İmam Hatipler yasak değil,
Memurların hepsinin altında araba var,
Çitmaaş alanların arabaları evleri son model,
Asgari ücretli Ayfon kullanıyor,
Emlak piyasası hareketli,
Darbe yapmaya çalışan yığınlarca şerefsiz ordudan atıldığı halde geride kalan askerlerimiz yurt dışında savaşıyor, zaferler kazanıyoruz,
Derdin ney de köyün düzenini değiştirmeye çalışıyorsun falan diyenlere kem küm cek cak ediyormuş bizim dindar:
Dolar yükseliyor, benzin artıyor gibi uluslararası piyasaların derdini o köyü yönetene yüklüyor,
Kendisini de bulunmaz Antarktika kilimi zannediyormuş!
E dindarsın el mecbur,
Buyur geç köprüden deyince,
Hayır diyormuş ben tek geçmem.
Nasıl yani? Diyene,
Ben bi AYI buldum, onunla geçeceğim diyormuş.
Etme kardeş,
Ayı tüm düzeni bozar, ayı ne anlar dinden imandan,
İki günde din adına ne varsa hepsini yasaklar, sen de dımdızlak kalırsın ortada,
Hatta,
Kilisesini sel almış papaz gibi olursun falan diyene,
Yok yok, o ayı sizden daha iyi, biz ona bineceğiz köprüyü geçeceğiz diyormuş.
O ayı kaç kez denedi hiç geçemedi, hatta eskiden senin dedelerini astı, seni al aşağı etti, camileri ahır yaptı, ne kadar iğrençlik varsa hepsini sana yaşattı, falan dese de köylüler pek ikna edememişler bizim dindarı…
Biri çıkmış demiş ki,
O ayı var ya o ayı,
Kendisine dayı demezsen atar sırtından seni köprüyü geçerken…
Pişkin pişkin, zeki ve muzipçe gülmüş bizim dindar,
Ama ben demiş,
Köprüyü geçene kadar dayı derim ayıya!
Dinleyenlerden bir tanesi varmış Üstad Necip Fazıl tipinde biri,
Ya demiş ayının sırtında iken tam köprüyü geçerken köprü yıkılırsa?
Ayının yeğeni olarak pisi pisine gidersin artık öbür dünyaya…
Bizim Saadetli pardon dindar kardeş durur mu, yapıştırmış cevabı!
Dindar kardeş, alo? Tünele mi girdin? Çekmiyor mu?
M’S
(Hikayedeki kişiler ve olaylar hayal ürünü değil yüzde yüz gerçek!)