Hiç unutmam,
28 Mayıs seçim zaferi sonrası şükür namazı kılmak için Ayasofya’ya giderken İstanbul’a giriş yaptık…
Bir de ne göreyim, İstanbul’da da seçim zaferi konvoy eşliğinde kutlanıyor.
Şaşırdım!
Gerçekten şaşırdım, şaşkınlığımı gizledim bir süre…
Niye şaşırdığımı anlatacağım birazdan.
5 yıl önce Binali Yıldırım aday olunca ulusal gazetelerin genel yayın yönetmenlerinden tutun de işadamlarına, kanaat önderlerine kadar yığınlarca dava delisi arkadaşlarla bir araya gelip günlerce İstanbul seçimini kazanmak için mücadele etmiştik.
Bizler mücadele ederken İstanbul’da yaşayan insanlar oldukça rahattı.
Sadece yaşayan değil Reis’in gölgesinde belediyede çalışanların bile umurunda değildi seçim.
Çalıştığım şehirde otele dinlenmeye gelen yaşlılar otobüs kiralayıp oy atmaya gidiyorlardı ağlamıştım onları uğurlarken.
Sosyal medyaya bakıyordum belediyede çalışanların hemen hemen hiçbirinde hareketlilik yoktu.
Demek ki İstanbul bizim için önemli onlar için değil demiştim sonradan.
Bir hafta öncesinde de İstanbul’da idim yine aynı manzaraya şahit oldum.
28 Mayıs gecesi İstanbul’da gördüğüm konvoya şaşırma sebebim buydu!
İstanbul’un tamamının üstüne ölü toprağı serpildi sanmıştım.
Sandığa gidip oy atmak yetmiyordu!
Çalışmak da gerekliydi!
Sonra dedim ki…
Reis! Senin yükün ne kadar ağır!
Adam ettiğin çakallar kılını kıpırdatmıyor hatta paçandan tutup emanetini çakallara teslim ediyor.
Şimdi de diyorum ki…
İnşallah İstanbul iyilere lâyık olmuştur…
Kötüler çok kötü be usta! Özellikle içimizdekiler!
M’S