YIKILAN ÖNYARGILAR
YIKILAN ÖNYARGILAR
Hayata dair tüm ön yargılarımı çürüten hayat!
İnişte ve yokuşta terliyorsam aynı hızda
Çoğalıyorsa iç kaygılarım günden güne
Ve azalıyorsa içimdeki tarifi imkânsız hafiflemeler
Yeni baştan yaşama saçmalığını bir kenara bırakıyorum usulca
Sessiz ama derinden olmayan bir çığlıkla,
Yüzeysel dokundurmalarla dört elle sarılıyorum
Yalancı çoban içtenliğiyle sana!
Kuzu kurdu kapsın artık
Göğe yağsın yağmurlar bir kere de olsa!
Belki yeşillenir gök ve mavileşir umutsuzluğumuz!
Aykırı isyanlar biriktirmek gerek
Sıfırın altında kaynayan acılara
Hissiz bir önseziyle yel koparmak kaya gibi hayattan
Fırtınalar nasıl başlar hiç merak etmedim
Bir günlük kelebeğin omuzlarında!
Çekindiğim, acızlandığım yalan değildi.
Ve kimse bilmiyor yokuşlara olan tutkumu
Bilmiyorlar hüznün dipdiri ayakta tuttuğunu beni!
Orak sallarım gül bahçesine zamansız
Oturup ağlarım ardından sonra.
Kimse yorulmaz işte daha ne?
Kimseyi sokmam kimsesiz bahçemin içine!
M’S