Yalandan Vazgeçişliler
YALANDAN VAZGEÇİŞLİLER
Ten rengi zımparalardı tırmıklayan ruhumu
Satenden beri geldim ben
Sahte’yan ipeklerden uzaklaşarak
Kendime geldim
Geldiğimi sandığımdan daha öte bir şey bu
Zımparaladım gülüşlerimi
Artık kimseyle alaycılık etmiyorum
Gideri var diye belliyorum dikensiz, gülsüz bahçelerimi
Güller pahasına dikenlere maruzlanışım eskidendi.
Sen ey birilerinin sevgilisi,
Vazgeçişlerini aldığından
Aldım dediğinden beri koynuna
Söylediğin yalanlarını vurmak istiyordum yüzüne
Çıkmıyordun satenlerin içinden…
Saçı sakalı da düzgünce tıraş edilmişti diğer vazgeçiş müptelalarının
Yolumuzdan alıkoymayın
Ve hangi hal üzereyseniz kalın.
Ne yollar varsa önünüzde
Kaybolma pahasına çıkın
Çıkın da yıldızlarla bulalım yolumuzu biz
Arkamızda ne bir sis ne de bir giz bulutu
Kalmasın
Kalmasın herhangi bir iz.
Sarkıtlarıyla ve dikikleriyle övünen mağaraların içinde hayat sürecek değilim
Hayatın tarlasını sürecek değilim ben satenlerinizle,
Ten rengi zımparalarınızla…
Tırmalatmayacağım kulaklarımı
Ağzınızdan çıkmadan önce cırtlak olan seslerinizle
Kimse bakmasın mı kusuruma?
Gözleriniz hala görmeye cüret ediyorsa…
Bakabilirsiniz!
M’S