NİSAN YOKUŞU
Neremden tutsam kalıyor elimde
Elimde kalıyor, dilimde kalıyor
Elim de kalıyor, dilim de kalıyor
Parça parça salıyorum elimden
Dilimden geldiği kadarıyla
Kendimi, kendimde kalanı
Nisan bakıyor ya kapıdan
Bakma sen Nisan gibi
Baharın da var kendine has yalanı
Aldı elimden beni, elim kaldı havada
Havadan daha ağır dilime düşen
Görmedin mi işgali görmedin mi talanı!
Sabi şiirleriyle Eylül gibi saplandı böğrüme
Kurtuldum sandı, andı adını and içti ayakta
Ayağından ölmüş bir köpek sancısıyla
Panik halde koştu gitti kendi çukuruna
Sahipsiz evlerin içinde örümcek bağlamak varken
Çatıya çıkıp Nisan bekledi yağmur yağmur düşerek.
Gel, yorgun da olsan al eline elimde ne varsa
Dilimde ne varsa al eline, elim elin eli değil…
Yokuş da kasavetli kirli bulutlar gibi dökülecek
Gam yüklenmiş elimde kalanlar
Ferahlamışlar da üstelik Nisan’ı koynumdan alanlar.
M’S