MASUM AKBABALAR
Masum bir akbaba sürüsü gibi çöküyor üstüme bu şehir
İçimde kıvrılıyor yolları, alabildiğine tenha
Yokuşsuzluktan dem vuruyor basamakları kırık merdivenler
Gecesi bile sinsi, su yürütüyor saman altından
Egsozu patlamış, tekerlekleri dönmeyen bir kamyon gibi
Kapatıp ışıklarını uğulduyor kulağımın dibinde!
Ser verip sır vermeyen bir elveda haykırıyor uzakları yakın eden
Özümsemek ne mümkün dağlarından yoksun sokaklarını
Bir lisan daha eksik kalıyor uzaklaşıyorum dilsizliğinden kendime
Ölebildiğim kadar öldüm, can çekişiyor hücrelerim
Damarlarından sıyrılmak var şimdi
Sokaklarından ve def eden hengamesinden…
M’S