Peşine düştüm hayatın koşarak
Taş bağlı ayaklarımla
Göğüsleyecek ip kalmayacak
Ben finişe vardığımda…
Etliye de karıştım sütlüye de
Sütlüye tuz ektim şeker kattım etliye
Hiç almadan bol bol herkese verdim de
Bir taş daha bağladılar ayağıma
Göstererek bir lutüf ya da bir hediye
Her senede bir kere büyünür öyle öğrendim
Sordular bilemedim kendi öz yaşımı
Gizledim kendimi aydınlığa görsünler diye
Tutmadı hesap anlamadım ki niye
El edip çağırdıklarım uzaklaştı bir bir
Ser sefil bir yalnızlıktı kalan geriye
Kendimi övmeyi seçtim farketsinler beni
Bön bön bakılan oldum övdükçe kendimi
Anladım bi yerde iş görmez gök gürlemesi
Bulut oldum yağmur oldum sel oldum
Yıkamadım bendimi
Kendimden utanarak korktum
Olduğum gibi görünmekten
Çekiniyordum aslında
Her önüme gelene yenilmekten
Sevilmenin tadını alamayan bilmezmiş sevmeyi
Elime yüzüme bulaştırdım önüme gelen her şeyi
Yaşanmamış günler biriktirdim heybemde yıllarca
Bir kaç ömür daha gerekli yaşayabilmek için kanımca
Oku da adam ol dediler okudum yazdım
Az gittim uz gittim karınca kararınca
Adamdan saydığım anlar da oldu kendimi değil yalan
Farkettim sadece buymuş elimde kalan
Poyraza göğüs gerip meydan bile okudum
Mutluluk havuzum küçük işte buydu dolduran…
30.05.2000yedi
{fcomment}