DAR BOĞAZ
Dizeler
Yorgun bir kayıkçının
Kayığını
Kavga etmiş kollarıyla
Kaygılı kaygılı ve
Korkak bakışlarıyla
Diğer düşman kayığa
Dokunmadan
İlerletmesi
Gibi
Kalıyordu
Dar boğazda
Kendine gelip
Hafif bir zorlama ile
Aynı cesaretle
Yutkunsa
Boğaz yırtılacak
Kayık devrilecek
Dizeler alabora olacaktı
Kelimelerin üstü başı açık
Kafiyeler perişan
Cümleler ev haliyle
Irmağın yüzünde
Batmamak için çırpınacak
Batmayacaktı
Kayıkçının gözüne
Yorgundu zira
Boğaz darlanıyordu
Git gide
Neyse ki
Suya yazılmış
Derin ve kabus dolu bir uykudan
Uyanmıştı
Öyle olsun istiyordu
Ama dizeler kadar gerçek
Kavga kadar kayıkçıydı
Yaşanması da cabası
Uzaktan seyre dalanlar
Daldılar cümbüş
Var sanarak
Batarak
Suya yazılan ne varsa
Toplayıp darlanarak
Sonra bir gemi
Geldi!
Boğaza saplanarak
Dalgaları darmadağın
Etti!
Ne kayıkçı
Ne kavgası
Ne dizeler
Ne kelimeler
Tek laf etmedi
Dut yemişti bülbül
Martıların sesi de
Zaten
Çıkmazdı zoru görünce!
Bir simite sattılar hengameyi
Oysa cümbüş daha başlamamış
Sabah olmamıştı!
M’S