ÇOCUK AKLIMLA
Fiyaskoyla neticelenen seğirtmelerim vardı benim
Ayağıma taş yerine kalbimin kırıklıkları takılırdı
Takılırdık biz de kendi kendimize
O uçurum senin bu yar benim
Yalçın kayalar serilirken ayaklarımızın altına
Seyre dalardım ben mavi gökyüzünü
Dağ göllerine düşen gözlerimle
Çobanlar ağdırırdı kepeneklerinin arasında umudu
Başımda ur kekliği kanatlarını çırpa çırpa havalanır
Korkardım ben de çocuk aklımla aklımın ermediğine
Aklım olsaydı ererdi derdim kendi kendime
Kendi halinde ölürken insanlar
Yaşları ölüme yakın değilken
Yalçın kayalardan atlardım ben
Düşecekken vadinin cehennemine
Uyanırdım elimde çoban değneği
Ağzımda birbirine yapışmış susuz bir damak
Dilim kesmiyor geceyi, karanlığı, yalnızlığı
Dilim konuşmayı da bilmiyor
Keven otlarına bastık sıra
Kanıyor dikenler ayağımda
Üşüyorum daha sık
Daha sıkı sarıldıkça
Kepenek var sırtımda
Maziden kalma
Her yeri yırtık.
Ellerimi yüzüme götürüyorum
Yüzüm varmış onu öğreniyorum önce
Korkularımı kimseye ulaştırmaya cesaretim yok
Gök hâlâ mavi sanıyorum
Başımı kaldırınca
Yıldızlar düşüyor gözlerimin içine
Parçalanıyor anamın dişleri ağzında
Babam içine ağlıyor her zaman ki gibi
Kaynıyor bende dünyaya dair ne varsa
Lastik ayakkabısıyla bir çocuk
Ölüyor içimde çok eskiden beri
Sarı katır dört nala gider mi?
At mı sanki o
Yokuş yukarı ölmesi için yaratılmış
Abim henüz kâmil olmuşken
Darmadağın olmuşken ben de
Çobanlar ölsün istemiştim daima
Çobanlar niye ölsün Ali’m demeden anam
Hikayesini biliyordu üstelik
Al git ıssız dağlara ve yer yerinden oynamadan
Aklıyla oynayacak bir çocuk
Aklını oynatacak
Aklı kalmamıştır artık
Dağlarda tek başına
Saat gecenin üçü
Ölüm serpiştiriyor yıldızlar
”Yakarım bu dağları senin için!” diye bağıran
Bağırdıktça daha da beter olan çoban
Ölmüş dediler
Herkes ölür!
Anasından koparılmış bir Ali
Henüz altı yaşında ya da beş
Ne bileyim geçmiş zaman
Gün ışırken aklına mukayyet olmaya başlamış
Kalan aklına!
Akıl mı kalır Allah aşkına!
Kalemin gözünden yaşlar akıyor
Klavyenin yok ki mürekkebi
Dağılsın kafam gibi
Kafam gibi ur kalmış yüreğimde
Ur kekliği de ölmüştür şimdi
Ölmüştür sevdiğim de!
Kalan aklıma mukayyet olmasaydım keşke
Çocuk aklımla hesap edemedim işte…
M’S