ALİ
Zırnık koklatmazdı soğuğundan kimseye
Yüzünden önce gülerdi yüreği
Kim düşecek olsa yere
Sererdi düşmeden kendini
Sövüp sayardı isyan eden herkese
Asilik isyankâr olmak değildi ona göre
Yeterince kaderci
Gereğinden fazla çelişkili yaşardı hayatı
Yıldızları indirip yere, başıboş hayaller kurmaz
Seyrederdi
Seyre dalardı yalnızca
Ay ondan habersiz doğmazdı meselâ
Görmek istemezdi güneşin yakan yüzünü
Kimi kimsesi yoktu
Bakmayın başının kalabalık olmasına
Kimseyi kendisi gibi zannetmez
Kimseye gönül vermezdi
Alabildiğine fakir
Verebildiğince zengindi
Kendi kendinin tek yumurta ikizi gibiydi
Kendinden başka herkeste kalırdı izi
Düştüğünde etrafa bakmayı unutalı
Etrafa bakardı düşen var mı diye
Yolunda gitmeyenler düşerdi
Özünden
Gözünden
Sözünden düşerdi
Sürekli kıyılarda gezer
Süzerdi etrafı
Kendine yar olamayanların
Başkalarına yar olmaya çalışmalarına kulak verir
Kendinden başkasına sağırdı kulakları
Sevmeli derdi
Çok sevmeli
Yaşayan ölüleri
Yaşarken sevmeli
Severdi de
Koşaradım sever
Giderdi indirip yelkenleri
Ardına bakmazdı giderken
Bilirdi limanlar tenha
Kalanlar suratsız
Ölürdü günün ardından Ali
Ölünce kan gelirdi benzine
Yaşarken takatsiz
M’S