SENİN CİĞERİNİ BİLİRİM
Elinden gelse güneşi karartacak insanlar bilirim doğmasın diye bazı insanların üstüne…
Bulutların önüne set çekecek, topraktaki tüm filizleri kopartacak insanlar…
İnsanları iyi bilirim, çelme takılırken gözyaşlarını tutamayacak kadar hassas yürekleri varken içten içe gülecek kadar ikiyüzlü!
Yalanlarını gerçekleri arasına sarıp sarmalayıp pazarlayanları bilirim.
Üç kuruşluk getiri için nice can satanları…
Beş para etmez ruhlarını vitrine koyup da caka satanları bilirim.
En olmaz işkence türlerini deneyip ruhlara, dilinden dua düşmeyenleri de!
Alnını secdeden kaldırmayıp da secdede ruhunu şeytana satanları bilirim.
Kendi menfaatini, kendi çıkarını bir kenara koyup, insanlık için çalıştığını cümle âleme duyuracak kadar riyakâr, bunu kimsenin anlamadığını sanacak kadar gafil olanları bilirim.
Kendisini çok iyi tanıyacak kadar zeki ve kendini, içindeki pislikleri kimsenin tanımaması için kendinde olmayan hasletlerle kendisini piyasada pazarlayanları bilirim.
Yalandan medet umanları lanetleyecek kadar kendi yalanını kamufle eden tipler bilirim.
Sözün gücünü, belagatin tesirini fark edip de, sözüyle, hitabetiyle insanları etkilediğini düşünen, düşünmekle kalmayıp kendine yer edindiğini sanan gafiller bilirim.
Hiçbir etki ve tesir bırakmadığını görüp insanlar üzerinde, kimseye derdini anlatamayıp, yalanları ayaklarına dolandıktan sonra, acizliğini ön plana çıkartıp değişik yollardan dolanıp da çakal gibi kurnazca vuranları bilirim.
En zor anında seni yakalayıp, içinden çıkılmaz bir haldeyken, en zayıf yerinden vuranları bilirim.
Düştüğünde imdadına koşanlara bile engel olacak kadar gözü pek, bunu gizlemeyi başardığını zannedecek kadar kendinden bihaberleri bilirim.
Ciğerini bilirim insanların, sinsiliklerini, okşarken yüzünü kanatanları bilirim, ağlatanlardan yok şikâyetim, acındırmak için kendine ağlayanları bilirim!
Denize düştüğünde, sarılasın diye, ardın sıra yılan salanları bilirim.
Bir kuyumcu hassaslığı ile sabır gösterip yıllarca sana ağ örenleri ve o ağın içinden çıkama diye üzerine düğüm atanları bilirim.
Üç verip üç yüz vermedin diye kapına dikilip ‘görelim şu hesabı’ diyen tefecileri bilirim.
Tüm bunların yanı sıra, kendimi de bilirim.
Kendimden bilirim.
Aynayımdır!
Bazen yansıtırım, bazen yansırım.
Yüzlerine vurduğumda ışığı kamaşır gözleri insanların. Göremezler en kötüsü de bu ya!
Ortasındayımdır sözlerimin, arkasındayımdır da üstelik!
mustafasus@hotmail.com