Şamar oğlanı öğretmenler (Yeni yazım)

İş bilmez, haddini bilmez, kendini bilmez birine beylik vermişler, ilk önce kendisini yetiştiren öğretmeni azarlamış.
Öğretmen de durur mu? Yapıştıracakmış Ankara’da büyük bir eylem…
İşin içinde para olmadığı için durmuş, oturmuş evinde.
Oysa büyük bir eylem yapsa büyük de bir itibar kazanacakmış, gerek duymamış.
İtibar dediğin ne ki? Bastırır parayı alırız demiş.
O yüzden sadece para mevzubahis olunca eylem yaparmış.
İtibarın canı da cehenneme öyle ya!
Karın mı doyuruyor?
Türkiye’de kocaman kocaman sendikalar var…
Birkaç beylik laflarla durumu geçiştirir önümüzdeki maçlara bakar.
Önümüzdeki maçlar daha çetin olacaktır elbette.
Öğretmen kendi sınıfında deplasmanda.
Öğretmen kendi evinde mahzun.
Öğretmen sıfırı tüketmiş.
Gelen vuruyor, giden vuruyor.
Her vurana da diğer yüzünü dönüyor.
Var mısınız,
”ÖĞRETMEN KİMSENİN ŞAMAR OĞLANI DEĞİLDİR” diyerek Ankara’da büyük bir eylem yapmaya?
Hem de hiçbir ideolojik ayrım yapmadan…
”Ağacı kesen balta, baltanın sapı ağaçtan.”
Kaymakamı, valiyi, bakanı, başkanı herkesi yetiştiren öğretmen ama itibarı yerle yeksan…
24 Kasım’da edilen birkaç cümle ile gazı alınan öğretmene bunlar müstehâk mı?
Sağlık çalışanları onca güvence aldı devletten, hak ettiler de…
Peki öğretmenin niye güvencesi yok?
Veli azarlar
Vali de azarlar öğretmeni.
O makam azarlar, bu makam azarlar
Kaymakam da azarlar öğretmeni…
Bakanlık sahip çıkmıyor, sendika sahip çıkmıyorsa, öğretmenler kendilerine sahip çıksın diyeceğim de gülecekler…
Öğretmenlerin teorikte değil de pratikte hemfikir oldukları tek konu para konusu…
Onun dışında bir şey beklemeyelim bizden…
Mustafa Süs


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YouTube