YARINLAR
Ne kaldı geride sorusu mu ne kaldı yarına sorusu mu önemlidir? Bizim için yarına biriktirdiklerimiz bize ayak bağı mı oluyor yoksa yükselmek için merdiven basamağı mı?
Geçmişin izlerini silemesek de yaralarını onarabilecektik
Onulmayacak yeni yaralar açmasaydık başımıza…
Bu dizeler geride bıraktıklarımızın geleceğe ayak bağı olduğunun göstergesidir bir nevi.
Bir yıl daha eksilip gitti ömrümüzden, giden her yılın ardından karalar bağladı kimimiz, kimimiz de geçmişi bir zıplama tahtası olarak kullandı ağartarak yüzünü.
Gerçeklerin acısı kanattı kimi zaman içimizdeki yarayı, bazen saf saf güldük acılara, acısına gülmeyi şiar edinebilenler olarak,
Bazen de başımıza gelen en iyi şeylere acıyla baktık kendimize çok görerek.
Her anını yaşadık koca bir yılın, uyuduk, yedik, sevindik üzüldük ama yaşadık her anını, hissederek mi yaşadık yoksa bizden habersiz mi akıp gitti zaman bilemedik.
Hep geçmişinde yaşayan insanlar vardır, ah çocukluğuma bir dönebilsem diyen, ya da geçmişinin karanlık yüzüne yüzünü çevirmiş insanlar.
Şikâyetçidirler hayatlarından, keşkeleri bol olan insanlardır bunlar.
Mevlana’nın “dün dünde kaldı cancağızım, şimdi yeni şeyler söylemek lazım” sözlerine kulakları tıkalıdır ve her anları karamsarlıkla geçer.
En popüler pozitif düşünen söz yazarı ve şarkı dehası Sezen Hanım bile,
“ Çocukluğum kavruk,
Gençliğim savruk,
Yetişkinliğimden hiç hayır yok”
diyebiliyor ve sonra da ekliyor,
“Hayat! Seni sil baştan yaşayacağım.”
Ahdım olsun diyebiliyor muyuz yaşayamadıklarımıza?
Yeni bir yıla giriyoruz klasik umutlar dileyerek, bu sene farklı olacak hayalleri süslüyor özenle bakıyoruz önümüzdeki günlere, ne günlerin bizden haberi var ne de olacakların farkındayız, bilinmezlikler olmasa hayat hiç çekilmezdi sanırım.
Ne gördüğüm kadar iyisin, ne iyiliğini gören anlar
Bilinmezliğin girdabında, sevileceksin sonsuza kadar.
Diyerek hayata gülümsemeyi bilmeli ve muamma olmasından şikâyet etmeden, yaşamın acısını ve sevincini kıvrımlarına kadar hissetmeliyiz, olgunlaştırmak istiyorsak geleceğimizi. Acının içinde barındırdığı saadeti, saadetin içinde barındırdığı zehiri görüp çelişkilerle, kafa karışıklığı ile yaşayacağınız bir yıl diliyorum…
Tebessüm:
Kadına sormuşlar kadın olmaktan hoşnut musun?
Tabii ki hoşnudum demiş kadın, iyi ki kadın olarak geldim dünyaya, yoksa bir kadınla evlenmek zorunda kalacaktım!!
{fcomment}