Site icon Mustafa Süs'ün kişisel blogu

TAKRİR-İ SUSUN VE BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ! (Köşe Yazısı)

Paylaş

TAKRİR-İ SUSUN VE BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ! (Köşe Yazısı)
Var mısınız hep birlikte bağıralım…
Kortej eşliğinde yürüyelim!
Pankartlar açalım…
Çadırlar kurup,
ÖZGÜR BASIN SUSTURULAMAZ! Diyelim.
Patronunun ihale takipçiliğini yapmayan…
Patronuna rakip olma ihtimali belirenleri daha palazlanmadan linç etmeyen…
Fildişi kulelerde ahkâm kesmeyen,
Kime oy verirse versin halkı aşağılamayan,
Ülkenin en büyük belası olan terör örgütünü masum göstermeyen,
Terör örgütüne sırtını dayadıklarını alenen söyledikleri halde ve artık resmen destek verdikleri halde bir partinin liderini televizyonlarda “cici çocuk” olarak göstermeyen,
Başkalarının başına gelen belalara bıyık altından gülmeyen,
Başka gazetecilere yapılan saldırılara “mizansen” deme aşağılığını göstermeyen,
Milletin parasıyla yollara asfalt dökmeden önce mayın döşeyen belediyeleri aklamayan,
Devletten ihale kapmak için seksen dört takla atmayan,
Her başı sıkıştığında, devletin başına, başımı kurtar diye aracı göndermeyen,
Halkın değerlerine alenen veya gizliden savaş açmayan,
Gerekçesi ne olursa olsun, görev alanına girmediği halde, devletin TIR’larını durdurma cüreti gösterenleri desteklemeyen,
Devletimizi yurt içi ve yurt dışında küçük düşürmeyen,
Başkalarının özgürlük alanı genişleyince hop oturup hop kalkmayan,
Yalnızca;
Halkı bilinçlendirmek,
Halka haber sunmak,
Tabii ki taraflı yorum yapmak,
Siyasilerin ve bürokratların yolsuzluklarını ifşa etmek,
Devleti soymalarının önüne geçmek,
Daha iyisini yapabilecek partiler ve liderlerin proje ve programlarını öne çıkartmak,
Gelir adaletsizliğini ve eşitsizliğini dillendirip halkın refah içinde yaşamasına destek olmak… Gibi konularda basın özgürlüğünü sonuna kadar savunalım…
İktidar veya muhalefet partisini eleştirdi diye bir gazetecinin susması için yapılan her türlü rezalete birlikte dur diyelim.
İktidar partisini yıpratmak için dövdürülen, susturulan, istifaya zorlanan gas(!)tecileri de elimizin tersiyle iterek…
Basın özgürlüğü derken üşenmeden kalkıp, Takrir-i Sükûn kanunlarına da göz atalım usulca… O zamanın şartları öyleydi demeden…
Birileri de çıkar bu zamanın şartları da böyle deyiverir aman ha!
 
 
 


Paylaş
Exit mobile version