SURİYELİLERİ İSTEMİYORUZ, İSTEYENİ DE SEVMİYORUZ!
Sebebi, gerekçesi, günahı, zararı ne olursa olsun ülkemizde Suriyeli istemiyoruz!
Niye isteyelim arkadaşım, mal mıyız biz?
Yeter dayatılanlar…
Misafir olarak istiyoruz ama vatandaşlık da neymiş, eve gelen misafire evin tapusu mu verilirmiş falan değil…
Hiçbir şekilde istemiyoruz.
Misafir olarak da istemiyoruz.
Hepsinin canı cehenneme!
Bu ülkeyi bizimle mi kurdular?
Bizimle mi bu hale getirdiler?
Benim ekmeğime kimsenin ortak olmasına ben kendi adıma müsaade etmem!
Gitsinler savaşsınlar, ellerinde silah yoksa ölsünler!
Kimyasal bombalara maruz kalıyorlarmış, bana ne kalırlarsa?
Onlar kimyasal bomba altında ölmeyecek diye ben kimseye kapımı açıp, çocuğumun rızkını paylaşamam, kimse kusura bakmasın!
Türkmendağı’ndaki savaştan kaçan Türkler gelebilir, onlarla kan bağımız var…
Din bağı da ne demek? O zaman dünyadaki tüm Müslümanları toplayalım ülkemize, gelsinler oh ne rahat?
Ülkemizde onlar gelmeden önce huzur vardı, var mıydı lan? Tayyip geldikten sonra kaçtıydı ama hele dur şimdi onun sırası değil…
Çanakkale’de Suriyeli dedeler savaşmışmış, bana mı sordular savaşa giderken?
Türkiye’nin kahır ekseriyeti muhacirmiş de, onlar da savaşlardan, asimilasyonlardan kaçmış da, onların gerekçeleri daha yerindeymiş de falan bilmeyiz biz…
Suriyeli istemiyoruz o kadar!
Daralıyoruz onları görünce, özellikle plajlarda, marketlerde, sokaklarda falan…
Kıyıya vuran bebek resimlerini sokmayın gözümüze, babaları adam olaydı da savaştan kaçmayıp kurşuna dizileydi o bebekler…
Göz görmez gönül de katlanırdı. Fosfor bombası altında ölenleri görmedik vicdanımız da sızlamaya gerek duymadı nasılsa.
Kimse bizim vicdanımızı sorgulamasın.
Biz yeterince vicdan sahibiyiz.
Bize katkısı olacak zengin misafirler ağırlarken nasıl da esirgemiyoruz tavuğu…
Oysa bunlar öyle mi? Elimizdeki kazları almaya bizleri yolmaya geliyorlar…
Ha bu arada,
Dünyada oynanan oyunlar varmış, Türkiye’nin elini zayıflatmaya çalışanlara Reis el altından mesaj veriyormuş, Reis’in hamleleri genelde başarıyla sonuçlanıyormuş falan…
Hikâye bunlar inanmayın!
Zaten o değil mi önce çözüm süreci deyip, kardeşlik projesi deyip Kürtleri başımıza musallat eden sonra da onca şehit vermemize sebep olan?
O değil mi, askerimize kurşun atan terör örgütünün mazlum teröristlerini hendeklere gömmek için uğraşıp, izmarit bile atılmayan Kandil’i yerle bir eden?
Baksanıza adam ne yapacağını şaşırdı, şimdi de vatandaşlık falan diyor…
Biz –olmayan- huzurumuzu kaçıracak Suriyeli istemiyoruz!
İsteyenler de bi ’zahmet kendi evlerinin kapısını açsın, evlerinin tapusunu versinler, o sorgulamayı bile bilmeyen güya vicdanlı koyun sürüsü Müslümanlar Suriyelilerle cedelleşirken biz de namazımızı kılıp, ibadetlerimizi yapıp, rahatsız olmadan Kemalist kardeşlerimizle birlikte meydanlara çıkıp haykıralım!
Sonra da cennetin kapıları ardında kadar açılacak nasılsa bize…
Ee iki rekât namaz kıldık diye bizi Müslüman mı sandınız?
Biz huzurumuz bozulana dek Müslümanız, vicdanlıyız!
Anlaşıldı mı alo?