Kapılarına köpeği bağlamışlar…
Sadece Müslüman geçerse köpek saldırıyor, başkası geçerse köpekleri kuyruk sallıyor.
Başörtülüye de geçit yok.
Namaz kılana da geçit yok.
Başörtülüye saldıran da Peygamberimize saldıran da el üstünde tutuluyor.
Bırakın “tel‘în” etmeyi, alkışlıyorlar saldırganları…
Alkışlamakla kalmayıp alkışlamayan olursa onlara da sopa gösteriyorlar.
Saldırıyı ifade özgürlüğüne indirgiyorlar.
Sözle saldırıyı da fiziksel saldırıya da…
Her bir şeye kılıf buluyorlar.
Önceleri başını kapatan memura “Kanunlar var, uyacaksın!” diyorlardı.
Kamusal alan, diyorlardı falan.
Şimdi onu diyemeyecekleri için saldırıyorlar. Hem de kuduz olmuş gibi saldırıyorlar. Videoları izleyin; nasıl bir hınçla, nasıl bir düşmanlıkla saldırıyorlar görürsünüz.
Bir tanesi de çıkıp demiyor ki;
“Aynı topraklarda yaşıyoruz, yapmayın, etmeyin…”
Azıcık utanma olur! Bırakın utanmayı, daha beter davranıyorlar.
İçlerinden “Ellerine sağlık!” demiyorlarsa saldırgana ben de bir şey bilmiyorum.
Ama gel gör ki…
Kendi kutsallarına bir meczup, bir çocuk, bir paralı eleman saldırsa hemen arslan kesiliyorlar. Böyle diyorum çünkü aklı başında hiçbir Müslüman kimsenin kutsalına küfretmez de saldırmaz da. Eleştiri ile saldırıyı da ayırt etmek lâzım tabii.
Saldırdıkları yetmiyor, köpek dişlerini de gösteriyorlar.
Tehditler havada uçuyor.
Bunlar kendilerini bu ülkenin sahibi, bu topraklarda yaşayan ve kendileri gibi düşünmeyenleri de kendilerine köle zannediyorlar.
Tek tip insan yetiştirme projeleri çöktü ve insanımız aslına rücû etti ya…
Tahammül edemiyorlar buna.
Memleketin her türlü imkânından yararlanıp, zerre kadar maddî sıkıntı çekmeyip, aşağıdaki halk açlıktan inim inim inlerken zevkisefa sürüp istediklerini yapıyorlardı.
İçip içip kapıya dayanan ve eşini çocuklarını döven ayyaş herif gibi hem içiyorlardı halkın vergileri ile hem de kendileri gibi düşünmeyenleri dövüyorlardı; 312. Madde ile, 28 Şubat ile, tanklarla, muhtıralarla…
Tüm bu imkânlar ellerinden gidince saldırının yöntemini değiştirdiler.
Hâlâ kendilerini eskisi gibi muktedir zannediyorlar.
Birileri bunlara hatırlatsın.
Bu ülke sadece bir avuç mirasyedinin değildi ve memleketin gerçek sahipleri geminin kaptan köşküne oturdu.
15 Temmuz’da bankamatik kuyruğuna girince ne olduğunuz ortaya çıktı sizin…
O zaman sokağa çıkıp tankların önüne yatsaydınız şu an söz söyleme hakkına sahip olurdunuz.
Artık iyot gibi ortaya çıktığınızı anlayın ve sizin gibi düşünmeyen insanlarla kardeşçe yaşama planları yapın.
Onlar kardeşçe yaşamak istiyorlar çünkü ezik olduklarından değil, öyle olmasının gerekli olduğunu bildikleri için.
Var mısınız kim kimin kutsalına saldırırsa birlikte tel‘în etmeye?
Sizde o yürek yok.
O yüreğe sahip olanları bile içinizde barındırmıyorsunuz, yalan mı?