SEFA SÜRENLER, CEFA ÇEKENLER
Bizi de anlayın ey muhalifler…
Yaklaşık üç asırdır dünyadaki Müslüman Türk’ün izlerini yok edip tüm dünyayı ele geçirmeye çalışan Evangelistlere (Yahudi Hıristiyan ittifakı) karşı yeniden toparlanıp karşı koymaya başladık!
Sizin gibi basit siyasi çekişmelerin içinde yüzüp günü kurtarmaya çalışmıyoruz.
Sizler gibi değiliz biz.
En ufak bir zafer kazanıyorsunuz, Amerika alkışlıyor, İsrail dört köşe oluyor, Yunan koşarak tebrik etmeye geliyor, Almanya, Fransa, İngiltere arkanızda dağ gibi duruyor.
Tuvalet yapıyorsunuz, açılışına cümbür cemaat gidiyorsunuz, yer yerinden oynuyor.
Birkaç Belediye kazanıyorsunuz dünyayı ele geçirdik sanıyorsunuz.
Bizim böyle küçük sevinçlerimiz olmuyor.
Biz, hem sizinle, hem yedi düvel ile mücadele ediyoruz.
Rusya, ayı gibi homurdanarak Şam şeytanına saman altından uçak veriyor.
İran geçmişten günümüze kadar içinde biriktirdiği kin ile kapalı kapılar arkasından intikam almaya çalışıyor, Batı dünyası bizi Rusya ile savaştırıp ”Rusya Türkiye’ye zarar veriyor hemen Türkiye’yi onların elinden kurtaralım” deyip Türkiye’yi işgal etme hayalleri kuruyor, İsrail güneyden Suriye’ye girip sonrasında ülkemizin doğusuna çöreklenme derdinde.
Biz bunlarla uğraşıyoruz.
Sizin işiniz kolay.
Otuz bin insanımızı hunharca katleden PKK ile seçime girip, PKK’nın ve Suriye’nin şehit ettiği askerimizi bizden daha çok sevdiğinizi iddia edecek kadar pişkin ve suratsızsınız!
Her yöne yanlı olmanın size verdiği güçle dün Suriyeli düşmanı, bugün Suriyeli dostu oluveriyor omurgasızlıkta level atlıyorsunuz.
Sizin işiniz gerçekten kolay.
Öyle bir kitleniz var ki, ne yaparsanız yapın size destek veriyor, bu geniş rahatlık size istediğiniz kadar çirkef olma hakkı da veriyor.
Oysa bizimkiler tam tersi.
Her biri Doğrucu Davut olmuş, yanlışı görünce anında düdüğü çalıyor!
Bizi de biraz anlayın, anlayışlı olun.
Tarih sahnesinde yeniden boy gösteriyoruz.
Hem fena mı, sizin batırmaya çalıştığınız bu gemi felaha ererse siz gene bizden daha iyi yaşayacaksınız!
Bundan yirmi yıl önce maaştan maaşa içiyordunuz şimdi akşamdan akşama içiyor keyif çatıyorsunuz.
Biz bir yandan gemide açtığınız delikleri kapatmaya çalışıp bir yandan da gemiye dışarıdan saldıranlarla mücadele etmeye çalışırken siz huysuz ihtiyarlar gibi bize saldırmaya devam edeceksiniz.
Rahat olun, bu devran dönmeyecek, siz sefa süreceksiniz biz cefa çekeceğiz kıyamete kadar.
Kıyametten sonra ne olur? Onu da sadece Allah biliyor…