ÖTEKİLEŞTİRMENİN ANLAMI!
ÖTEKİLEŞTİRMENİN ANLAMI!
Türkiye’nin neresinde yaşıyor olursanız olun,
Ne tür etkinlik yapıyorsanız yapın,
Hangi ideolojiye sahip olursanız olun,
Yaşam ve giyim tarzınız ne olursa olsun…
Milletin genel geçer değerleriyle uğraşmayın. O değerlerle dalga geçmeyin! O değerleri küçültücü davranışlarda bulunmayın.
Başörtülüyseniz mini eteklilerle, mini etekliyseniz başörtülülerle uğraşmayın. Kim nasıl giyinmek isterse öyle giyinsin.
Ne başörtülüler çoğalırsa ülkem geriye gider ne mini etekliler çoğalırsa ülkem medeni olur…
Biz birbirimize tahammül etmesini öğrenmedikçe bize kimse tahammül edemez!
Ortak paydamız “insan” olduktan sonra kardeşçe bir arada yaşamanın yolu elbet bulunur!
Birilerinin kutsal saydığı şeyleri beğenmiyor olabilirsiniz, birkaç olumsuz örnekle toptancı bir yaklaşımla ötekileştirmeye çalışmanızın zararı tüm ülkeye olur.
Nasıl ki söz konusu vatan olunca birleştik, hep bir ağızdan ülkemize göz dikene lanetler okuduk, emperyalizme karşı tek vücut olduk…
Partiler gelip geçicidir. –izm’ler birer dayatmadır. Biz millet olarak bize dayatılan her şeye karşı çıkmak zorundayız.
Değil mi ki özgürlük; “kimseye zarar vermeden istediğin her şeyi yapabilmek…”
Niyet okumadan, bunların gizli ajandası var demeden, bunlarla aynı yerde yaşamak istemiyorum gibi safsatalara prim vermeden bir arada yaşamanın tadını çıkarmalıyız…
Yoldan geçerken kıyafetine bakıp da bize çok itici gelen insanı yakından tanıdığımızda; a ne kadar da insancılmış diyebiliyoruz. Onunla oturup çay içebiliyor, saatlerce sohbet edebiliyoruz. Hatta ekmeğimizi bile paylaşıyoruz.
Veya bizim gibi düşünen, bizim gibi giyinen kimi insanların sinsiliklerini, üçkağıtçılıklarını, zulme boyun eğmesini hatta fırsat buldukça zulmetmesini görünce;
“Zulüm bizdense ben bizden değilim!” diyoruz, diyebiliyoruz.
Tüm bunları düşününce, neye niçin karşı olduğumuzu, bizden olmayanları neden düşünmeden ötekileştirdiğimizi fark edip kendimizden utanıyoruz.
Fikirler tartışılır, yolu yöntemi vardır, kırmadan dökmeden…
Bu ülkede yaşamak zorundayız, bizim gideceğimiz, gitmek istediğimiz başka bir ülke yok.
Karşılıklı anlayış ve hoşgörüyle yaşamak varken, ötekileştirmenin bir anlamı var da bizler bilmiyorsak, bilenler bi’ zahmet söylesin…
