MUHALEFETE, OY VEREN DE İNANMIYOR!
Türkiye’de işler yoluna girmeye başladığı 2003-2004-2005 yıllarda, muhalifler hep bir ağızdan şöyle demişlerdi:
Piyasalar Erdoğan’a avans veriyor,
Bu pastırma yazı,
Kriz kapıda,
Görülmemiş bir ekonomik felaket bizi bekliyor…
Sonraki yıllarda da hız kesmeden, üslup değişmeden aynı goygoy devam etti.
Türkiye doksan yıldır boşalan hazineyi doldurmaya, bütçeyi denkleştirmeye ve aynı zamanda İMF gibi bir illeti ülkeden kovmaya ahdetmişti.
Tüm bunların yanısıra Türkiye baştan aşağı şantiye gibiydi.
Hem ekonomi düzeltiliyor hem dış borçlar ödeniyor hem yatırım yapılıyordu.
Bir türlü beklenen olmadı tabi.
Muhalifler avuçlarını yaladılar.
Sadece avuçlarını değil, başkalarını da yaladılar, ne olur gelin Türkiye’yi zor durumda bırakın dediler.
Hatta kimine de, ne olur Türkiye’den gidin, yatırım falan yapmayın da Türkiye zor durumda kalsın, dediler.
Erdoğan’ın kaptanlık yaptığı ekonomi bir türlü onların istediği gibi uçurumdan aşağı düşmedi.
Düşmedi ama muhalifler de bir şeyler yapmalı idi.
Dünya çapındaki krizlere bel bağladılar bu sefer.
Teğet geçti. Yalan mı?
Gezi’de ülkeyi milyarlarca dolar zarara soktular gene kriz olmadı.
Ortadoğu kaynar kazan gibi kaynadı, savaşlar, terör saldırıları, hendekler, Suriye kargaşası falan…
Normal bir ülkenin dayanacağı gibi değildi ama Türkiye dayandı.
Şimdi gene muhalifler hep bir ağızdan ülke bitti, tükendi, millet aç, kimsede pazara gidecek para yok diyor…
İleri gidiyorlar…
Çok yakında, pek yakında, az yakında, ultra az yakında, mega az yakında Türkiye batacak…
Dinleyen kim? Kendi kitleleri sadece.
Kendileri çalıp kendileri oynuyor.
Tüm dünya virüs salgını ile boğuşuyor, normalde ekonomisi iyi olan ülkeler bile yalpalıyor ama Türkiye muhaliflerin dillendirdiği gibi değil…
Tamam, ekonomi dört dörtlük değil, olmaz, böyle Gezi gibi bir kaosu dört gözle bekleyen muhalif kitle olduktan sonra dört dörtlük olması beklenemez de…
Onların dediği gibi de değil ama!
Zaten muhaliflerin attığı yalanların yüzde beşi bile doğru olmuş olsaydı şuan Türkiye teslim bayrağını çekmiş, Kemal Derviş’e ülke teslim edilmişti…
Mustafa Süs