Gençleri Devlet mi, İnternet mi, Aile mi Mahvetti?
M. Matiz kimdir nedir bilmem. Galiba LGBT’ye destek veren biriymiş. Onunla aynı kulvarda olmamız mümkün değil…
Türkiye’de sanatçı olup da uyuşturucu kullanmayan, para kazanmak için illegal yollara başvurmayan, ahlaki anlamda dibe batmayan kaç kişi gösterebilirsiniz?
Türkiye’nin gidişatı belli. O gidişata bizim katkımız da belli…
Her birimiz o linç ettiğimiz sözüm ona sanatçıları evlerimize misafir etmiyor muyuz?
Yapılan yarışmaları ilgiyle izlemiyor muyuz?
Onların attığı her adımı takip etmek için magazin programlarından medet ummuyor muyuz?
Sınavlarda hangi sanatçıyla ilgili soru sorulursa rahat edeceğiz, mutlu olacağız?
Neşet Ertaş mı sorulsun?
Kaç kişi dinliyor Neşet Ertaş’ı?
Gençlerden söz etmiyorum, olgun yaştan kaç kişi dinliyor?
En iğrenç konuları gündemine alan dizileri çoluk çocuğumuzla dinleyip, çocuklarımız o tiplere meyledince niye dizimizi dövüyoruz ki?
Uyuşturucu kullanan, haftada bir sevgili değiştiren, sabahlara kadar alkol komasına girenler Mabel Matiz’den daha mı iyi?
Eline akıllı telefonu verip odaya kapattığın gençlerden ne bekliyorsun ki?
Hangimizin çocuğuna sözü geçiyor da, sınav sorusu soranları linç ediyoruz?
Hoşuna gitse de gitmese de o çocuklar o tür tipleri kendine yakın buluyor!
Kendine bir sor, niye yakın buluyor o tipleri bizim çocuklarımız?
Hepimiz koro halinde;
Gençleri kazanalım,
Gençlerin gidişat iyi değil,
Gençler elden gidiyor,
Gençlerin oyunu alan iktidara gelir,
Gençlerle ilgili mutlaka bir şeyler yapılmalı… diyoruz… Hatta, Ayasofya açmak, ekonomiyi düzeltmek, dünya çapında projeler geliştirmek gençlerin kalbini kazanmaya yetmez, gençlerin kalbine girmek için başka yollar deneyelim, diyoruz eyvallah…
Peki ne yapmalıyız? Kendimize çekidüzen verme dışında başka fikri olan var mı?
Ha, onu da devlet düşünsün öyle mi?
Biz ne işe yarıyoruz o zaman?
İnternet çağındayız dostlar!
Çocukları misafirliğe bile götürme gücümüzün olmadığı bir dönemde yaşıyoruz!
Eskiden öyle değildi değil mi? Evet eskiden dünya bu kadar küçük değildi.
İnternet yoktu, evlerde televizyon kanalı azdı, internet ve uydu üzerinden televizyon izlenme imkânı yoktu.
”Masum değiliz hiç birimiz!”
Elimizle yaktığımız ateşi, birilerini linç ederek söndürme fikri bana pek akıllı bir duruş olarak gelmiyor.
Suçluluğumuzu böyle kamufle edemeyiz!
Mustafa Süs
Linç Kültürüyle Nereye Kadar?
