Site icon Mustafa Süs'ün kişisel blogu

Kutuplaşmanın Resmi Tarihi (Makale)

Paylaş

KUTUPLAŞMANIN RESMÎ TARİHİ
Bu toplum durup dururken kutuplaşmadı.
Önce niye bu hale geldik onu iyi irdelememiz gerekiyor.
En baştan söyliyeyim, şu görüşe kesinlikle katılmıyorum…
Önceden kutuplaşma yoktu, kutuplaşma son yirmi yılda oldu falan diyorlar, bu külliyen yalan.
Önceden, iktidara kim gelirse gelsin keyif süren bir zümre vardı ve bunların her dediği oluyordu, bir de bunlara gıkını çıkarmayan, gelecek güzel günleri sessizce bekleyen bir zümre vardı.
Sözünü ettiğimiz ikinci zümre yüzsüz, arsız, şımarık, nobran, ne oldum delisi bir zümre olsaydı, kutuplaşma onlarca yıl öncesinden başlar ve iç savaş dahil her türlü musibet ülke olarak başımıza gelirdi.
İkinci zümre sessizce bekledi, çalıştı, gayret gösterdi, önce belediyeleri alarak topluma kendisini sevdirdi sonra da ülkeyi yönetmeye başladı.
Her iktidar döneminde sefa süren, keyif çatan, ne oldum delisi, şımarık, arsız, yüzsüz zümre bu iktidar döneminde mevzilerini bir bir kaybetti…
Neydi mevzileri?
Başörtüsü yasağı, Kur’an yasağı, İmam Hatip yasağı falan…
Bir de Müslümanlar arasında gittikçe artan zenginlik.
Başörtülü kadınların jeep kullanması bile bunları zıvanadan çıkarıyordu.
Basında da mevzilerini kaybettiler.
Önce kartel medyası vardı, onlar ne derse o doğru kabul ediliyordu.
Asıl konu edilen ve algı oluşturulan şey neydi peki?
Yaşam tarzına müdahale…
Esas yalan buydu.
Bu yirmi yılda ülkeyi yöneten hiç kimse bunların yaşam tarzına müdahale etmedi.
İçen içti, mini giyinmek isteyen giyindi, şort giyen de giyindi.
Hatta bunlar bulundukları çevrede değişen görüntüye tahammül edemedi.
İktidarı kaybetmenin mevzilerini kaybetmek olduğunu bildikleri için, başörtülü kadın görünce kırmızı görmüş boğa gibi oluyorlardı.
Kimisi içten içe diş biliyor ses çıkaramıyor, kimisi saldırıyor, kimisi tehdit ediyordu.
İktidara gelseler neler olabileceğinin ip uçları veriliyordu.
Hâlâ da devam ediyor bu durum.
İrdelemeye devam edelim…
Bu iki grup ne yiyip içtiler de böyle ayrı gayrı oldular?
Anadolu’da yetişen ve birbirine düşman iki grup nasıl peydah oldu?
Aynı okullarda okuyan, aynı mahallede, köyde yetişen insanlar neden karpuz gibi ortadan ayrıldı öteden beri?
İslâm’dan uzaklaşmak mı?
Batı hayranlığı mı?
Batı kültürünü özümseme mi?
Resmî dayatma mı?
Tek tip insan yetiştirme projesinin sonucu mu?
”Öküz Anadolulu” projesi mi?
Müslümanların pasifliği onların ceberrüt anlayışı mı?
Zamanında onların okuyup Müslümanların ”gavur alfabesi”ne olan düşmanlığı mı?
Türkiye kurulurken onlara tanınan imtiyazların sonucu olarak tüm zenginlerin onlardan olması ve para kimdeyse onun sesinin daha gür çıkması mı?
Sebep ne olursa olsun kutuplaşma serüveni dehşet bir şekilde tırmanarak devam ediyor…
PKK ormanları yaktığını itiraf edince PKK’ya demedik laf bırakmadılar…
Tam köşeye sıkıştırdık rüzgar gene onların lehine döndü, dediler.
”Nereden bakarsan bak tutarsızlık, nereden bakarsan bak ahmakça” bu kutuplaşma!
Mustafa Süs


Paylaş
Exit mobile version