KENAN KIRAN BAŞKESEN (Köşe Yazısı)
Muhafazakar camianın en önemli sorunlarından biridir yazılı, görsel ve sosyal medyada vizyon sahibi gazetecilerinin olmaması.
Ve bu sorun yıllardır çözüme kavuşturulmuş değil.
Köşe yazarlarından tutun da muhabirlerine kadar dişe dokunur bir iş çıkaran yoktur ya da yok denecek kadar azdır.
Azgın azınlığın iftiralarına, yalanlarına, kumpaslarına karşı sürekli savunmada kalınıyor ve ciddi bir hamleyle karşı tarafı savunmada bırakacak atraksiyon yapacak donanımlı, vizyon ve misyon sahibi insanlar yetiştirilmiyor maalesef.
Sözü dinlenir olanlar da karşı taraftan çok hükümetle uğraşıyor.
Daha önceki yazılarımızda da belirtmiştik maalesef tekrar etmek zorunda kalıyoruz.
Eline bir kılıç alan hükümete sallıyor kılıcı. Senin sallamana gerek yok ki, zaten yedi düvel hükümetle uğraşıyor bari sen yanında dur desen, “Ne yani hakkı, doğruyu söylemeyip yanlış yapmalarına göz mü yumalım?” diyorlar.
Yanlışa karşı çıktığın kadar doğrulara da yapılan iyi işlere de destek versene o zaman…
İşte burada sorun var.
Mevcut iktidara saldırmak çok kolay. İktidar hata yapar, hatadan kimse münezzeh değil tamam eyvallah da…
Adil olmasını beklediğin hükümete ders vereyim derken sen neden adil olamıyor da sadece yanlışları görüyorsun?
Doğruları da ayyuka çıkarsana yanlışı Sağır Sultan’ın duyacağı şekilde bağırırken?
Kendi adıma ben burada iyi niyet görmüyorum, niyet halis de olsa yöntemi yanlış buluyorum.
Muhafazakar çevre ve iktidar ne yapıp edip kalemi güçlü, hakkaniyete riayet eden, “O yazdıysa doğrudur!” diyecek gazeteciler yetiştirmeli.
Çok geç kalınmış da olsa hiç yoktan iyidir.
Bir Kenan Kıran düşünün… Karşı tarafın tüm pisliğini gecesini gündüzüne katıp ortaya çıkarıyor. Karşı tarafı savunmada bırakıyor. Sosyal medyayı çok iyi kullanıyor…
Pırlanta gibi insanlarımız var sosyal medyada, açın önünü, verin desteği, biraz gayret edince neler çıktı bakın ortaya…
Kaçak Saray lafını dilinden düşürmeyenlerin neleri götürdüğünü, denize nasıl villa kaydırdığını gördük vizyon sahibi gazeteciler sayesinde.
Ahlaktan, namustan, erdemden, dürüstlükten dem vuranların ne kadar haysiyetsiz olduklarına şahit olduk.
Azıcık kıpırdanma bile yetti.
Ülkenin etinden sütünden her bir şeyinden faydalanıp semiren zenginlerin de bu işe el atması lazım.
Yetiştirin kardeşim, gazeteci yetiştirin. Bu hükümet Çanakkale Zaferi gibi yeni bir zafer bile kazansa, gazeteciniz yoksa tarihi başkası yazar…
Bu ülkede açlık eylemi yaparken ölen bir terörist PKK’yı bitiren bir Selçuk Bayraktar’dan daha çok gündemde kalıyorsa…
Bu gidişata bir dur deyin…