KAYITDIŞI MÜSLÜMANLIK
Dikkat ettiniz mi, Türkiye’de laikler iktidarı eleştirirken batılı normlara yeterince uymadığı için eleştiriyor.
Yani açıkçası özellikle okullarda din eğitimi, değerler eğitimi verilirken yapılan herhangi bir uygulama İslam’a uygunsa, gazetesinden tutun da siyasetçisine kadar herkes karşı çıkıyor hatta hiçbir vasfı olmayan insanlar da karşı çıkmayı kendisine görev addediyor.
Haklılar mı? Elbette haklılar.
Nasıl yani? Niye haklı olsunlar ki?
Yüzde 99’u Müslüman olan bir ülkede İslam’a uygun eğitim verilirse ve buna da karşı çıkılırsa, karşı çıkanlar nasıl haklı olabilir ki?
Şu sebeplerden ötürü haklılar:

  1. Yüzde 99’u Müslüman olan bir ülkede İslam’a uygun eğitim verildiğinde buna karşı çıkma cüretini gösteren bir güruh bu gücü sadece kanunlardan almıyor, yüzde 99’u Müslüman olanların içine düştüğü garabetten alıyor.
  2. Türkiye’deki uygulanan sistem tamamen batılı normlara göre tahsis edildiğinden her türlü kanun onlara bu hakkı tanıyor.

Gelelim işin diğer kısmına…
Türkiye’de iktidar batılı normlara göre icraat sergilediği zaman şuurlu diyebileceğimiz İslami kesim anında karşı çıkıyor…
Faizden tutun da, kılık kıyafete kadar, piyangodan, zinanın suç olup olmamasına kadar her konuda iktidarı eleştiriyorlar…
Haklılar mı? Elbette hayır!
Nasıl yani? Yüzde 99’u Müslüman olan bir ülkede İslami kuralların geçerli olmasını istemek doğal değil mi, olması gereken değil mi?
Değil.
Şu sebeplerden ötürü değil:

  1. Yüzde 99’u Müslüman olan bir ülkede İslami bir uygulama söz konusu olduğunda bunu uygulamaya koyanların başına bir felaket geldiğinde o şuurlu dediğimiz Müslümanlar gıkını çıkarmadığı için…
  2. Yüzde 99’u Müslüman olan bir ülkede muhafazakar iktidar işleri yoluna koyalım da yüzde yüz bağımsız olalım, yavaş yavaş gidelim de aman yol kazasına sebep olmayalım düşüncesiyle hareket ederken o şuurlu dediğimiz Müslümanların patates soğan kaygısı, zam beklentisi/kaygısı yüzünden iktidarın arkasında duramayışı, ona sürekli sopa göstermesi…
  3. Müslüman bir ülkede batıdan getirilen kanunlarla yönetilmeye devam ettikçe İslami değerlerle ülkenin yönetilmeyeceğinin bilinmemesi…

Kısacası;
Her şey bizim istediğimiz gibi olsun ama biz zorluk çekmeyelim, oy verdikten sonra sadece cebimizi düşünelim, memleketin bağımsızlığı için mücadele etmeyelim, edenlere de sürekli sopa gösterelim istiyoruz…
Yahudilerin suyuyla, onların odunuyla, onların yöntemiyle,  onların çayı ile çay yapalım ama çay da istediğimiz kıvamda olsun…
Öyle bir dünya yok…
 


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YouTube