İnsanlar eskiden daha özgürdü
İnsanlar eskiden daha öz’gürdü
Eskinin kıymetini bilemedik bizler.
Bilemeyince de Allah elimizden o nimeti aldı.
Kıymet bilmeyen, nimete lâyık değildir çünkü.
Eskiden otellerde, meyhanede, gece kulüplerinde alkol tüketimi serbestti.
Özgürdü insanlar, içiyorlardı rahatça.
Şimdi her yerde yasak…
Eskiden memur kadınlar mini etek giyerdi, şimdi başörtülü olmak zorunda ya da uzun etek giymek zorunda.
Dar kıyafetler de öyle, serbestti eskiden. Makyaj falan.
Şimdi yasak hepsi.
İnsanlar rahat edemiyor doğal olarak, istedikleri gibi giyinemedikleri için.
Eskiden fikir özgürlüğü vardı meselâ.
Siz hiç kitap yazdığı için, makale yazdığı için içeri atılan birilerini duydunuz mu? Müzik yaptığı için ülkeden kovulan birilerini duydunuz mu?
Duyamazsınız.
Özgürlük vardı eskiden.
İnanmayan, Hakim bey şarkısını dinleyebilir…
Şimdi öyle mi?
Fikrini beyan etmeyi bırak daha düşünme aşamasında bile insanlar içeri atılıyor.
Kitap yazmayı bir yana bırak, kitabın kapağı tasarlanırken bile kitaplar toplatılıyor.
İnanmayan, Eyüp Dede Yağmurlu’nun Erdoğanname adlı kitabının akıbetine bakabilir…
Günümüzde birçok gazeteci yurt dışına kaçtı, hepsi gazeteci idi onların.
Bakmayın FETÖ’nün gönüllü köpeği dediklerine, bakmayın üstüne Amerika bayrağını yorgan yaptı dediklerine. Bal gibi de gazeteciydiler…
Eskiden her türlü kanalla devlet ve yöneticileri eleştirilirdi…
O kadar çoktu ki gazeteler, televizyon kanalları, dergiler falan. Kartel medyası vardı meselâ.
İstenilen şeyleri yazarsan özgürdün o zamanlar.
Eskiler çok şanslı…
Amerikan kanalları vardı tilki adında!
Göz’cü vardı, salontv vardı, millettv vardı…
Şimdi hiçbirinin esamisi okunmuyor…
Özgürlük öyle fazlaydı ki eskiden…
İnsanlar, özgürlüğün zuhurunun şiddetinden olsa gerek far görmüş tavşan gibi özgürlüğü göremiyordu bile…
Bilemedik kıymetini kadrini, öz’gürlüğün…
Not: Daha önce bu tür yazılarımı ciddiye alan olduğu için yani başıma geldiği için burada belirtmek zorundayım.
”Bu yazı ironi içerir.”
Mustafa Süs