İHSAN’ETTİN EKLEMLENOĞLUM
Komşusunun cenazesi varken düğün yapan insanların, kısık sesle eğlenmesi cenazeye bir saygının ifadesidir. Öyledir ama, gene de eğlenir insanlar.
Angaranın bağları, kısık sesle de çalsa, yüksek sesle de çalsa, içindeki sözleri dikkate almadığınız zaman oynaktır neticede.
Ülkemizdeki son durum:
Ortadoğu karışmış, insanlar ölümlerden ölüm beğeniyor. Kanın hiç dinmediği ve dinecek gibi de görünmediği bir coğrafyada tek dertlerinin para olduğunu herkese açıkça ilan eden batılılar oyunların en şerefsizini, en alçakçasını, en iğrencini oynuyor.
Bizim ülkemizde de, şamata, gırgır had safhada.
Öyle kısık sesle falan değil.
Aleni!
Herkesin duyacağı şekilde.
Nasıl olmasın ki?
Cem Karaca’nın bir şarkısı vardı:
“Sendeki işve anamda olsa, babam geri dirilir.”
Şu an muhalefet partilerin işvesi gerçekten evlere şenlik.
Ahirete intikal edenler dünyada olup bitenleri görüyor mu acaba?
Görüyorsa var ya!
Mustafa Kemal’i acayip güldürüyordur, Kemal Kılıcıdaroğlu’nun ve Bahçeli’nin meşvereti.
Hatta neredeyse çıkıp gelecek kadar.
Roman vatandaşlarımızın çok hoşuma giden en önemli özelliği, kavga esnasında duydukları darbuka sesinden etkilenip anında oyuna başlamaları…
Tüm millet olarak Romanlar gibiyiz sanırım.
“Yaprak dökerken bir yanımız, bir yanımız da bahar bahçe.”
Onca acı çekiyoruz, kimisi alnımızdan, kimisi sırtımızdan vuruyor, tam ağlayıp sızlayacağız, bir de ne görelim?
Muhalefet, Cumhurbaşkanlığı adayını çatıdan indirip, gözümüze sokuyor. Gel de gülme!
Onurlu savaş, haysiyetli siyaset, dövüşe dövüşe ölmek gibi CHE tarzı hayatı benimse, ardından da git sen muhafazakâr görünümlü bir din âlimini aday göster!
Cumhuriyet rejimini, Kemalizm’i, Atatürkçülüğü, o kostak kostak böbürlenmeleri, direne direne kazanacağız gibi eylem adımlarını bir kalemde sil.
Çok şey söylenip, çok şey yazılacak bundan sonra da, ben son olarak;
Eşeği yoldan çıkarır sıpanın oynaması, diyorum…
mustafasus@hotmail.com
www.mustafasus.com