Site icon Mustafa Süs'ün kişisel blogu

GÖREVE GELENE KADAR TAKLA ATANLAR

Paylaş

GÖREVE GELENE KADAR TAKLA ATANLAR…
Herhangi bir proje veya etkinlik için öğretmene ihtiyaç duyuyorsun,
Öğretmen bu işe dahil olmamak için bin dereden su getiriyor.
Elini taşın altına koyacak, Allah rızası için çalışacak insanlara ihtiyaç var diyorsun, bir çoğu arka sırada öğretmen görmesin de soru sormasın diye kafayı öne eğdiren öğrenci gibi ortalıkta görünmüyor.
DYK kursu var dediğin zaman,
Tabi ya çocuklara destek olmak lâzım diyenden geçilmiyor.
Zamanı olmayanlar, haftasonu zaman bulup sabahın köründe okulun önünde oluyorlar, sınav görevi için hakeza öyle…
Okulda yöneticiye ihtiyacın oluyor,
Senin kestiğin yenir, gel şu okulda çalış diyorsun…
Öğretmen yöneticiden daha çok para alıyor diye yöneticiliği kabul etmiyorlar.
Ya da rahatım bozulur, bu okulda iyiyim ben, diğer okula da başkasını bulun diyorlar.
Diğer okul önemli, orada sana ihtiyaç var diyorsun hiç oralı olmuyorlar.
Değerler Eğitimi çerçevesinde çocuklarımıza dişe dokunur etkinlikler yap, sen bu okulun yöneticisisin, mülakata girmeden, ne iş olursa yaparım, diyordun buyur yap diyorsun,
İyi ki bi mülakatta puan verdiniz, başımıza kakmayın verilen puanı diyorlar.
Stratejik anlamda önemli bir konu üzerinde mahallî bir konuda yukarıdan yardım istiyorsun duymazdan, görmezden geliniyor.
Çalışma barışını bozacak, hükümet politikalarına ve toplumsal değerlere aykırı davranış sergileyen ve yargı tarafından hakkında hüküm verilmiş insanlarla ilgili önlem alıyorsun bakanlıktan dönüyor.
Bu adamın kestiği yenmez, geçmişinde bir sürü vukuatı var, şuur desen hak getire, bundan olmaz, diyorsun,
Adam en yetkili merciide eline mührü almış Süleyman zannediyor kendini, birileri sayesinde.
İşin en matrak kısmı da,
Elini taşın altına koymayan, görevden kaçan, verilen görevi suistimal eden, benlik duygusundan arınma güçlüğü çeken, dediğim dedik, çaldığım düdük diyen, istişarenin önemini kavrama güçlüğü çeken, olur olmaz yerde emri altındakileri azarlayan, sorumluluktan kaçan, önünü arkasını araştırmadan aldığı duyumlara göre hareket eden, tehditlere pabuç bırakan bu insanlar eline mikrofonu alınca başımıza Necip Fazıl kesiliyorlar!
Onlar konuşurken, dinleyenler de;
”Biz senin Cemaziyel evvelini biliriz,”
”Ne diyorsun ne yapıyorsun?”
”Tabi tanımıyoruz ya salla, nasılsa inanacak birileri vardır!”
”Ah sizin ne korkak olduğunuzu Cumhurbaşkanımız bilse orada iki dakka duramazsınız!” diyor…
Diyor da kime diyor…
Göreve gelene kadar takla atanlar
Göreve geldikten sonra da yatanlar…
Diyorum da kime diyorum?


Paylaş
Exit mobile version