Benden Başka Herkes Kötü
BENDEN BAŞKA HERKES KÖTÜ
“İnsan kendini beğenmezse çatlar ölürmüş.” Derler.
Kendini beğenmek ne menem bi’şeydir bilemeyiz, kim kendisini neye göre, hangi özelliğine, niteliğine göre beğenir bilemeyiz de, toplumumuz hatta tüm dünya insanları ikiye ayrılmış durumda. İyiler ve kötüler olarak.
Kimin iyi, kimin kötü olduğu konusunda, elimizde iyilik ölçer bir alet olmadığından, fikir yürütemiyoruz.
Şunu söyleyebiliriz sadece:
Toplumun genel ahlak kuralları, örfleri, adetleri var. Bunlara azami seviyede uyanlara iyi, uymayanlara da kötü diyorlar.
İşin en eğlenceli tarafı, insanların ne mal olduğunu bildiğiniz halde, sizinle konuşurken, kendisinden başka herkesi bir numaralı “kötü” ilan etmeleri.
Evet, toplumda sadece iki tür insan var. Ben ve diğerleri.
Ben, benim gibi olsun ya da olmasın fark etmez, benden başkasının her hareketini, her davranışını, fikirlerini, yapıp ettiklerini eleştiririm.
Eleştirmekle de kalmayıp, yaftayı yapıştırırım.
Öyle bahanelerim vardır ki insanları yargılama konusunda, kimse bahanelerimin eline su dökemez.
Tüm tüccarlar sahtekar, tüm avukatlar yalancı, doktorlar paracı, tüm memurlar hak etmeden maaş alıyor, siyasilerin hepsi üçkağıtçı, anne babalar bilinçsiz, öğretmenler yetersiz, çocuklar saygısız, askerler, polisler verilen parayı hak etmez vs.…
Kalabalık içinde makam sahibi birisi hakkında olumlu birkaç söz sarf et, hemen lafı tıkarlar ağzına. O övdüğün adam var ya? O ne fırıldaktır o…
Hâsılı, benden başka kimse iyi değildir, olamaz, olmamalıdır.
Ben haram yemem, yiyorsam mutlaka bir sebebim vardır. Yalan söylemem, işimi savsaklamam, doğruluk konusunda benden üstün kimse yoktur. Birkaç farz ibadetini yerine getirir cenneti garantilerim. İnsanların içinde yüzüme taktığım maskeyi nasılsa kimse görmez ve ben de bundan yararlanırım. İçimdeki şeytanlıkları, yapıp ettiklerimi nasılsa kimse hissetmez.
Herkese akıl veririm, doğru yolu gösteririm, eleştiririm insanları, yüzüne vururum herkesin hatasını, senden, ondan, bundan adam olmaz derim.
Böylece, beni bi halt zannetsinler. Adamda neler var desinler.
Kendimi övme konusunda o kadar ileri giderim ki, iyi mal olsam reklama ihtiyacım olmaz düşüncesinden arınmış bir şekilde.
Ben iyiyimdir benden başka herkes kötü. Beni eleştirenleri de anlamam bir türlü. Neyimi eleştiriyorlar ki?
Başımı yastığa koyunca aslında ne mal olduğumu da bilirim. Olsun ben görevimi layıkıyla yerine getireyim de, bırakın insanlar hakkımda yalan yanlış şeyler düşünsünler. Zaten o insanlar öyle yaratıklardır ki, yatacak yerleri yok onların.
Toplum da çok bozuk de mi ama?
Bozuk olan toplumu kendimden başkasını adam yerine koymayarak inşa etme derdindeyim.
Başarırım diye ümit ediyorum…
mustafasus@hotmail.com
www.mustafasus.com
Önce tebrik ediyor ve yüreğinize sağlık diyorum.Bu öyle bir tesadüf oldu ki(Ya da tevafuk mu demeliyim) bu gün çok düşündüğüm ve hatta konuştuğumuz bir konuyu birden karşımda gördüm .Hatta en güzel ve en gerçekçi dile getirilmiş harika bir yazıyla.Her bir cümlesine en içten şekilde katılarak büyük bir zevkle okudum ve sizinle birlikte imzalamak istedim.O kadar doğru ki yazdıklarınız.O kadar bencil,o kadar kıskanç ,o kadar takdir bilmez insanlarız ki ; her türlü yanlışımıza inanılmaz bahaneler üretip kendimizi temize çıkarma gayretine girerken,başkalarının en doğru olaylarına bile şüpheyle bakıyoruz.Hele bir başkasının başarısını takdir edebilme yetisine sahip kişi sayısı o kadar az ki.Takdiri bırakın ya duymamış gibi yapıyor ya da görmezden geliyoruz.Birini yere göğe sığdıramazken en küçük bir hatasında(hata bile olmayabilir bizim menfaatimize dokunması yeter)siliveriyor, “ adam değilmiş”, “tanıyamamışım” olaylarına girip yerden yere vuruyoruz.Hatta birileriyle aramız açıldığında üçüncü kişilere”Herkesi kendim gibi bilmek benim kabahatim”diyerek kendimizi ak kaşık yapıveriyoruz. “Hatasız kul olmaz” cümlesini sık sık kullanıyor fakat sadece kendi yanlışlarımız için düşünüyoruz bunu.Halbuki bunu herkes için kabullensek ve azıcık empati kurmayı denesek ufak da olsa hem kendimizi hem toplumu düzeltme yolunda bir adım atmış oluruz.