AYASOFYA’NIN AÇILMASI NE DEMEK?
Müslüman Türk tarihinin dönüm noktaları, kritik eşikleri, atlattığı önemli badireleri vardır.
Malazgirt zaferi, İstanbul’un fethi, Çanakkale zaferi, 15 Temmuz şanlı direnişi bunlardan en önemlileridir!
Hıristiyan ve Yahudi dünyası hep diken üstündedir, tüm planlarını Müslüman Türklerin üzerine kurarlar.
Anadolu şaha kalkar da yeniden Allahûekber nidaları yükselirse Müslümanların önünde kimse duramaz. Batı dünyası bunu içimizdeki gafillerden daha iyi bilir.
33 yıl boyunca Osmanlı’yı onca ihanete rağmen ayakta tutan Abdulhamid,
Ezanı yeniden Arapça okutan Menderes,
Yirmi birinci asır Türk asrı olacak diyen Özal, Avrupa ve Amerika’ya karşı İslâm Birliği kurmak isteyen Erbakan bu sebeplerden ötürü iktidardan uzaklaştırılmıştır.
Bu liderlerin ideallerini hayata geçirmeye çalışan Erdoğan için de kurulmadık tuzak kalmamış yeni tuzaklar hemen devreye sokulmuş ama netice alınamamıştır!
E-muhtıra, Gezi olayları, 15 Temmuz Türkiye’nin ilerlemesine karşı başvurulan en önemli girişimlerdendir.
Abdulhamid’den sonra, sindirilen, korktutulan Müslümanlar 15 Temmuz’da geçmişte düşülen hatalardan ders çıkarmış Türkiye’yi işgal etmeye çalışanlara fırsat vermeyip liderine de ülkesine de sahip çıkmıştır.
Şimdi yeniden dirilme vaktidir.
Milletini arkasına alan Erdoğan dış politikada destanlar yazmaya başlamış, sıra Ayasofya’ya gelmiştir artık.
Ayasofya’nın açılması sıradan bir başkaldırı olmayacaktır.
Ayasofya’nın açılması demek;
Müslümanları Anadolu’ya hapsedip
”Orada ilelebet kalacaksınız ama bizim kurguladığımız gibi yaşayacaksınız.” diyenlere ve bu dayatmaya boyun eğenlere karşı bir meydan okumadır!
En önemlisi, Ayasofya’nın açılacak olması, tam bağımsız Büyük TÜRKİYE hedefine koşar adım ilerleme olacaktır.
Abdulhamid’e, Menderes’e, Özal ve Erbakan’a sahip çıkmayıp onları yalnızlığa terk eden Müslümanlar sonradan nasıl utanç içinde vicdan azabı çekmişlerse, Erdoğan’a sahip çıkmayan Müslümanlar da yarın aynı pişmanlığı yaşayacaktır!
Sıra Ayasofya’nın açılmasına gelmişse ki geldi, bu ilmek ilmek, milim milim ilerlemenin bir sonucudur.
Erdoğan tarih yazacak, tarih de Erdoğan’ı yazacaktır.
Mustafa Süs