KİTLELERİ AYRIŞTIRMAKTAN KURTARAN SEÇİM (köşe Yazısı)


KİTLELERİ AYRIŞTIRMAKTAN KURTARAN SEÇİM
Seçim sonuçlarını doğru okumak diye bir deyim var son günlerde moda olan ve her seçimde de moda olmayı sürdürecek olan.
Seçim sonuçlarını kim nasıl okur bilemem, okuyan ne anlar, nasıl rehber edinir sonuçları, o okuması gerekenlerin işi.
Profesyonel futbol maçlarından hiç hazzetmem ben. Hele takım tutmayı kendimi bildim bileli sevmem. Sebebi çok basit aslında.
Yalnızca ülkemde değil, dünyanın her yerinde hemen her takımda yaşanan şike olayları buna sebep.
Düşünsenize, siz canla başla takımınızı destekliyorsunuz, kaleci karşı takımdan ya da bahisçilerden alacağı paranın farlarını gözüne çevirip, gelen topu neredeyse kaleye eliyle atıyor.
Bunun neresine üzülürsünüz veya sevinirsiniz. Belki ben biraz gerçekçi takılıyorumdur kim bilir…
Lafı seçimlere getireceğim. Kapalı kapılar arkasında varılan anlaşmalar, oluşturulan “üst akıl” jargonuyla alınan kararlar neticesinde sonucu baştan belli bir seçim yaşadık.
Sonuç bağıra bağıra geliyordu. Hiçbir anket sonucuna bakmadan ben bile oturduğum yerden üç aşağı beş yukarı böyle bir neticenin çıkacağını biliyordum.
Doğuda HDP’nin vatandaşı tehdit edeceğini sağır sultan bile duymuşken, hükümetin hiçbir önlem almaması benim işkillenmeme sebep olmuştur mesela…
Biraz sakin kafayla düşündüğümüz zaman bu seçimde Ak Partinin tek başına iktidar olamayacak olmasının ülkemizin geleceği açısından, uzun vadede düşündüğümüzde hayırlı sonuçlara gebe olacağının altını çizmek gerekir, diye düşünüyorum.
Daha önceki yaptığımız analizlerin aynısını yapmayacağım.
İktidar sarhoşluğu, şımarıklık, burnundan kıl aldırmama gibi saptamalara başvurmayacağım.
İster haklı, ister haksız, ister içi boş deyin, gidişattan memnun olmayan bir kitle vardı.
Ülkemizde 13 yıldır her türlü özgürlüğe sahip olduğu halde, özgürlükleri tamamen elinden alınmış muhafazakârların rahata erişmelerine tahammül edemeyen bir kitle…
Gezi ayaklanmasıyla patlamaya çalıştılar, sokak eylemleriyle patlamaya çalıştılar olmadı. İllegal yöntemlerle bir şey elde edemeyeceklerini anlayan bu güruh, kendilerine ciddi bir destek de gelmeyince kabuklarına çekildiler.
Sandık önlerine konulunca da zamanında her türlü hakareti, aşağılamayı yaptıkları partilere oy verdiler.
Bu ne demektir?
Bu şişkinlik, bu sıkışma, bu kendilerinin yok sayıldığını düşünme, bir yerde patlak verecek ve onarılması güç tahribatlara yol açacaktı.
Legal zeminde şişkinleri alındı.
Kurulacak herhangi bir koalisyonda bu kesimlerden bir kısmı mutlaka yer alacak.
Ve toplumda baş gösteren ayrışma yavaş da olsa bütünleşmeye doğru yol alacak.
Kılıçların kınına bir gün dahi sokulması ülkemiz için çok mühim.
Bu ülke hepimizin. Bizler bir arada yaşamayı er ya da geç öğreneceğiz.
Seçim sonuçlarına bir de bu açıdan bakalım…


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YouTube