Saçları kısa kestirmektir tıraş olmak (Hikâye)
Hiç unutmam üniversite yıllarıydı…
Oldum olası saçlarım uzun benim. O yıllarda da uzundu.
Etrafımdaki insanlar beni tarz neyin yapıyor zannediyorlar da ben tıraş olmayı sevmiyorum desem de buna kimse inanmıyor berberler hariç. Berberler de mecburen inanıyor. Senede iki kez tıraş olunca…
Yine senenin ilk tıraşı mıydı ikincisi miydi tam hatırlamıyorum geçmiş zaman…
İlçeye gittim tıraş olmaya…
Biz köyde yaşadığımız için ilçeye sık sık gidilmez. Hele ben ilçemizi çok fazla sevdiğim için koca yaz tatilinde bir veya iki kez giderim.
O gittiğim bir zaman diliminde hazır gitmişken berbere de uğrayayım dedim.
Saçlar omuzlara kadar dökülmüş.
Tıraşı oldum gittim köye.
Babam hemen sordu.
Nereden geliyorsun?
İlçeden dedim.
Hayırdır, dedi.
Berbere gittim dedim.
Normalde bizim köyde berbere tıraş olmak için gitmek demek saçları kestirmek demektir. Saçları kestirmek demek saçları alabildiğine kısaltmak demektir.
Hiç unutmam ilkokul yıllarında babam saçlarımı sıfır numara makine ile kestirmek için köyümüzün berberine götürmüştü.
Köy berberlerini bilirsiniz.
”Diş çekilir yazar dükkanın camında, at nallanır, girez bulunur, kahır değil et çekilir, tıraş edilir.” yazar.
Ben sıfır makine ile tıraş olmam diye ağlamıştım.
Berber emmiye, oğlumu makas ile tıraş edeceksin demişti babam. Nasıl sevinmiştim. Karşıda ayna yok tâbi. Tıraş bittikten sonra haydi oğlum sen git gayrı dediler. Tam çıkarken koridorda ayna görünce karşısına geçip bir baktım ki ben değil aynada başka biri var.
Saçlar sıfır makinenin keseceğinden daha küçük. Makasla halletmiş emmi, işmar yapmışlar birbirlerine.
Eve gidene kadar ağlamıştım…
Şimdi berberde tıraş oldum. Arkadaşı bekliyorum, beklerken boş duranı Allah sevmez mantığıyla babam geldi aklıma.
Evde babam olsa şimdi eve varınca o meşhur soruyu sorar.
Nereden geliyorsun?
Berberden!
Gitmişken tıraş olsaydın oğlum…
M’S