REİS NEFRETİ VE AKIL TUTULMASI
REİS NEFRETİ VE AKIL TUTULMASI
İstanbul seçimleriyle ilgili herkeste bir şaşkınlık hâkim.
Binali Yıldırım gibi rüştünü ispat etmiş bir aday normal şartlar altında elini kolunu sallaya sallaya seçimi ezici bir çoğunlukla alabilmeli.
Türkiye’nin her karış toprağında onun imzası var.
Dünyanın en süper belediye başkanını bile karşısına aday olarak gösterseniz zerre kadar şansı olmamalı karşısındaki adayın.
Vizyon desen de var, misyon desen de var, mütevazilik desen de var.
Adı hiçbir şaibeli olaya karışmamış, tertemiz siciliyle İstanbul’u yönetmeye talip.
Şuurlu, değerlerinden asla ödün vermeyen, aile yapısından tutun da yaşam şekline göre tam bir Anadolu insanı.
Tüm bunlara rağmen gecesini gündüzüne katıp canhıraş bir şekilde çalışıyor, didiniyor, muhalifinin de taraftarının da gönlünde yer etmeye çalışıyor.
Ama tüm bunlara rağmen başa baş mücadele devam ediyor.
Muhalifi de şaşkın, muhalif olmayanı da şaşkın.
Karşısına çıkarılan adayın ne karakteri başkan olmaya yeterli, ne bir misyonu var ne de bir vizyonu.
Tüm partilerin tek çatı altında birleşip Binali Yıldırım’a karşı güç birliği yapması tabii ki Binali beyin gücünü de ortaya koyuyor. “Ben Tek’im, hepiniz birsiniz!”
Bir başkan adayı düşünün…
Karşısına çıkarılan adaya destek olmayan yok.
FETÖ destek veriyor.
PKK destek veriyor.
Tüm sol cenah destek veriyor.
Saadet denilen bir parti var o da destek veriyor.
Davutoğlu ve Gül tayfası da destek veriyor.
Amerika desen hakeza, Avrupa aleni destek veriyor.
Neden peki?
Nedeni basit.
Darbeyle, ekonomik krizlerle, seçimlerle alt edemedikleri Recep Tayyip Erdoğan’a İstanbul’u kaybettirmek…
Ne geçecek ellerine?
Reis’in eli zayıflayacak, Ak Parti bölünecek, Ak Partinin içinden birkaç parti çıkacak, 17 yıldır alt edemedikleri Reis’i alt edip Türkiye’yi yeniden Amerika’nın kucağına itecekler.
Amerika Türkiye’de eskisi gibi at oynatamıyor. Suriye konusunda Türkiye’ye söz geçiremiyor, Ortadoğu’da Türkiye ’siz oyun kuramıyor.
Peki, bunun İstanbul seçimiyle ne ilgisi var?
İşte düğüm burada çözülüyor.
İstanbul’u kaybeden Erdoğan aynı zamanda irtifa kaybedecek ve ilk seçimde bölünen Ak Parti artık iktidara gelemeyecek.
Reis’in olmadığı bir Türkiye’yi de istedikleri gibi yönetecekler.
Peki, bunu Amerikan düşmanı vatansever solcular bilmiyorlar mı?
Saadetliler bilmiyorlar mı?
Davutoğlu ve Gül tayfası bilmiyor mu?
Bilmez olurlar mı, öyle bir biliyorlar ki, zaten istedikleri de bu!
Reis nefreti öyle bir işlemiş ki kanlarına, Reis kaybetsin de kim kazanırsa kazansın, diyorlar.
Peki, Reis’ten neden bu kadar nefret ediyorlar?
Reis onlar olmadan da kazanıyor da ondan!