Tüm yaşanan iyi veya kötü şeyler doğal!
İşlerin ters gitmesi veya düzgün gitmesi, hayatın yolunda olması veya yoldan çıkması, bizlerin attığı doğru veya yanlış adımlar sayesindedir!
Bize ağır gibi gelen imtihanlar bile ya büyük söz söylememizden ya gereksiz ettiğimiz dualardan ya da bizleri hayata getirenlerin yaptığı yanlışlardan kaynaklanır.
Kimsenin mızmızlanmaya ve başkalarını suçlayıp vicdanlarını temize çekmeye hakkı yoktur!
Ama insanız değil mi?
Hepimiz bu cenderede boğulmak istiyor ve başkalarını suçlayarak ölümü bekliyoruz.
Herkesin tam anlamıyla mutlu olacağı bir hayat yokken inadına mutluluğun peşinde koşmaya, kendimizi heba etmeye çalışıyoruz.
Tam anlamıyla mutlu olduğumuz günleri düşünün hele…
Bir terslik mi var? Çok güldük başımıza bir iş gelecek! Bu mutluluk bize fazla değil mi? Demiyor muyuz?
Kendimizi hayrete düşüren varlıklar olduğumuz halde bize hayret edenleri anlama gayretine düşmüyor muyuz?
Kömür ateşinde pişen çayın deminin iyi çıkmaması çayın suyunu iyi seçmeyişimizden kaynaklanmıyormuş gibi ya da bizim de arada kötü çay demleyediğimiz yokmuş gibi davranıyor ah vah ediyoruz.
Çocuğunun her dediğini yapan sonradan görme tiplerin doyumsuz çocuk yetiştirmesinden şikayetçi olması gibi yaşantımız.
Oysa her şey doğal!
Evlenince değiştin sen serzenişi ile karşılaşır birçok insan.
Kimse ıslak imzadan sonra değişmez! Senin görmediğin, görmek istemediğin ya da o insanın ısrarla gizlediği kötü yönleri açığa çıkar, hepsi budur!
Veya sen inadına dua etmişsindir onunla kavuşmak için Allah da kabul etmiş. Niye mızmızlanırsın ki?
Dört başı mamur bir hayatı Peygamber bile yaşamamış Allah’a senden benden yakın olduğu halde…
Allah’tan Hazreti Ebû Bekir gibi Sıddık dost isterken yaşadığın Ebû Cahil hayatı aklına gelmez, sanki Peygambersin mübarek!
Aynayı gözüne tutan dost bazen güneşe denk getirir de far görmüş Erciyes tavşanı gibi feleğini şaşırırsın.
İşin en kötü yanı da, dostun aynayı güneşe değil de direk sana tutarsa, kendinden kaçacak delik ararsın.
Kendini hiçbir cezayı hak etmeyecek şekilde dört dörtlük sanarken biri gelir tüm façanı bozuverir!
Her Allah’ın günü mutlu olmayı istiyorsan cennete git orada mutsuzluk kavramı yok.
Onu hak etmek için de tabi epey zahmet gerekiyor!
Bu dünya hayattan şikâyet edecek kadar uzun değil. Etrafındaki herkesi üzecek kadar da uzun değil!
Mutlu olmaya çalışma, vallahi Allah öyle bir mutlu eder ki seni, mutsuzluğa giden yolları keşfetmek için birkaç ömür verirsin.
Ne diyordu bilge?
”İnsanlar ölümsüzlüğe çare bulsa, bu sefer hayatı kısaltmanın yollarını arar!”
Akıllı ol, aklın varsa!
M’S