KİBİR ABİDELERİNE DERS VERELİM DE GEMİYİ BATIRALIM
KİBİR ABİDELERİNE DERS VERELİM DE GEMİYİ BATIRALIM!
Son yıllarda muhafazakâr camianın kimi yazarları, kaleminin ucunu sivriltip kendi kardeşlerine saplamaya başladı.
Birbirine benzemeyen ve zamanla birbirine düşman olanların bir(leş)tiği günümüzde muhafazakârların da birbirine düşmesi manidardır.
Bu kalemi sivriltenlere bakın;
Akıl desen onlarda,
Adil olmak desen onlarda,
Haram helal konusunda hepsi çok hassas,
Adam kayırma, torpil gibi netameli konularda asla taviz vermezler…
Kendileri uzayda yaşıyor, uzaydan seyre daldıkları Türkiye’de, yalnızca ülkeyi yönetenler suçlu, kendileri asla dokunulmaz ve tüm hatalardan münezzeh…
Bu muhafazakâr muhalifler,
İktidar partisinin her türlü nimetinden faydalanırken,
Ne adalet akıllarında idi, ne torpil, ne haram, ne helal…
Helal olsun be! Diyorlar onları okuyanlar da…
“Adamlar doğruyu söylüyor, eleştiriye açık olun kardeşim, eleştirinin olmadığı yerde çürüme başlar” gibi laflar ediyorlar.
Epey de itibar görüyorlar yalan değil.
Hükümeti eleştirmemek, her yaptığına, her icraatına onay vermek mümkün değil tabii ki…
Eleştirdiğin, doğruyu söylediğin zamana bakacaksın!
Gemi durgun denizde seyir halindeyken, cebini dolduranların ya da hükümet tarafından itibarlı sayılanların gıkı çıkmıyordu.
Şimdi hepsi Doğrucu Davut kesiliverdi.
O kadar itici olmaya başladılar ki, nerede bir muhalif muhafazakâr yazar görsek midemiz bulanmaya başladı.
Bir yerlerden emir almış gibi hepsi birden top yekûn saldırıya geçmişler.
Kimi ayetlerle, kimi hadislerle eleştirilerine kılıf bulma derdinde.
Kararsız muhafazakâr seçmen üzerinde de etkileri yok değil.
200 yıllık köhne bir sistemle yönetilmiş, tüm kaleleri zapt edilmiş, kılcal damarlarına kadar işgal edilmiş bir ülkenin 15 senede temize çıkmasını bekleyecek kadar da bilinçsiz bu tayfa.
Somut birkaç ciddi yanlışı dile getirerek insanların gemiyi terk etmesini sağlamaya çalışıyorlar.
Tut ki gemide kimse kalmadı, herkes gitti başkasının kayığına bindi, ne geçecek eline?
Daha adil bir sistem mi gelecek?
Yedi düvel kuduz köpek gibi saldırmak için fırsat kollarken ülkeme, sırtında kocaman Türkiye yükü olan bir lideri hizaya sokma derdine düşmüşler.
Birbirlerine saldırarak yükü daha da ağırlaştırdıklarının farkında değiller.
Farkındalar aslında ve bilinçli yapıyorlar.
Pensilvanya ayısının trolleri ile aynı şeyleri dile getiriyorlar. Önce ortaya bir konu atıyorlar ve çekilip cümbüşü seyrediyorlar…
Şeytanın algısına hizmet ettikleri öyle aşikâr ki…
Neymiş de, kibirli siyasilere ve yöneticilere ders vereceklermiş, sanki kendileri çok mütevazı ve çok adaletliler de…
Ve sanki Türkiye, Pensilvanya ayısının kurduğu tuzağa düşerse sadece güya ders verdikleri kibirli insanlar zarar görecek…
Abdülhamid Han da bu tür Doğrucu Davutlar sayesinde tahttan indirilmişti, tekrar bilinmesinde fayda var…