İnsanî ilişkilerde gurur (Deneme)

İnsanî ilişkilerde gurur (Deneme)
Gurur hakkında ne düşünüyorsun diye sordum ustaya.
Ustam, önce Kayserili öğrencinin gurur kelimesini cümle içinde kullandığı gibi, o da cümle içinde kullandı.
”Gözlerin nemli olabilir ama alışınca gurur!” dedi.
Kayserili öğrenci de cümle içinde kullan diye soran öğretmenine…
”Anam çamaşırları çalıya serer onlar da yel estikçe gurur.” demiş.
Şimdi siz diyeceksiniz, çalı ne, çalı ile çamaşırların ne alakası var, gurutma makinesi varken yel nereden çıktı falan.
Eskiden…
Bizim pencereler yele garşıydı
Muhabbet dediğin de garşı garşıydı
Girebilsen şu sinemde neler vardı
Gururlu insanların tavrı herkese garşıydı, dedi.
Ustam konuyu bu türküye nasıl getirdin Allah aşkına zaten soğuktan lambada titreyen alev üşüyor senin derdin ne? deyince…
Sakin ol dedi ustam…
İki çeşit gurur var!
Biri insanı kaliteli yapan, insanı ayakta tutan, ona bir duruş kazandıran gurur. Bu gururda şeytanîlik yoktur. Normalde kaliteli insanlar toplum içinde bacak bacak üstüne atmazlar ama kendini ‘bi’şey’ zanneden insanların karşısında bu eylemi yaparlar, bunda sıkıntı yoktur.
Bir diğer gurur da…
Şöyle bi’ cümleyle başlamak gerekirse…
”Oturduğu Batman sekisi, çığırdığı İstanbul türküsü” olan insanların gururu.
Bu tür insanlar olduklarından büyük görünmeye gayret ederler. Bazen farenin kediye kükremesi gibi davranış sergilerler ama kedinin kafesinin kapısının açık olduğunu görünce de kaçacak delik ararlar.
Bir kısmı da, herhangi bir konuda bir fikir atar ortaya. O fikir otoriteler tarafından çürütülmüş olsa da gururlarına esir olduklarından o köhne fikirlerinden vazgeçmezler.
Bir kısmı daha var ki onların durumu da içler acısı.
Her türlü huzursuzluğu göze alarak etrafındaki insanlarla sürekli münakaşayı tercih ederler.
Alttan almayı, suyuna gitmeyi, orta yolu bulmayı asla tercih etmez gururlarına esir olup hem kendine hem herkese zarar verirler.
Zarar verirken de hiçbir şey yokmuş gibi davranış sergileyip kendilerine karşı tavır geliştiren insanları suçlar onlardan nefret etmeye başlarlar.
Bunlar haksız olduklarından eminler fakat bunu da gururlarına yediremedikleri için haklı oldukları konuların üzerinde tepinerek muhataplarının hata yapmasını sağlamaya çalışlar.
Ustam epey bir stratejik zekâ var demek ki bunlarda deyince ustam güldü.
Guzum, stratejik zekâ karşı tarafa hissettirmeyen zekâdır bunlar tek kendilerini kurnaz zanneden ve gururlu olmakla kaliteli olmayı birbirine karıştıran tiplerdir.
Hele guzum bir gurur çeşidi daha var ki ne sen sor ne ben söyliyeyim…
Sormam ustam onu ben de biliyorum.
Şu ”Beni yüceltin bak ben mütevazı rolü üstlendim.” diyenlerin gururu. Detaya gerek yok bunu bilmeyen de yok, dedim ardından da…
Ustam bu gurur ne menem bir şey imiş deyince ustam yapıştırdı lafı.
Guzum, şeytan cennetten niye kovuldu bilmez misin?
Tekrar cümle içinde kullanmak gerekirse guzum…
İlişkileri gurur ipinin üstüne serersen o ilişkiler, yel esse de gurur yel esmese de gurur…
İnşallah bizim ilişkimiz gurumaz ustam dedim.
Ustam bıyığının altından bakarak, sendeki gururla bendeki gurur gurumuş guzum yoğsam iki yumurta tokuşunca biri kesin kırılırdı dedi.
M’S