DERS VERMEK KOLAY YA DERS ALMAK?
DERS VERMEK KOLAY YA DERS ALMAK?
Bugüne kadar yapılan seçimlerin hemen hepsi ölüm kalım seçimi oldu. Bundan sonra da öyle olacağa benziyor.
Ne zaman tam bağımsız bir Türkiye olursak o zaman rutine binecek seçimler.
İçeride maşa olmaya hazır yığınlarca insan olduğundan, dışarıdan kolunu uzatan içeriyi rahatça karıştırabiliyor.
Bu seçime de ölüm kalım seçimi dedik ya…
Her seçimin kendi dinamikleri var o seçimi önemli kılan.
Bu seçimin dinamikleri de farklı…
Bir yanda hiçbir seçimde alt edilmemiş 16 yıllık iktidarı alt etmeye çalışan ve bu uğurda da PKK uzantısı ve FETÖ artığı partilerle ittifak kuran muhalifler var, diğer yanda kişisel ihtiraslarına yenik düşen ve benim dediğim olmuyorsa hiçbir şey olmasın diyerek muhalefetin ekmeğin yağ süren geniş bir halk yığını var.
Bir de,
Memlekette yapılan onca iyi şeyleri görüp, ufak bir boşluğa düşünce neler olabileceğini hesap eden, 7 Haziran seçiminden sonraki mağlubiyetin nelere mal olduğunu idrak eden, ülkemizin başına bir felaket gelmesi için yoğun bir şekilde çaba sarf eden sırtlanların varlığından haberdar olan ferasetli bir kitle var.
Benim istediğim aday olmadı, ders vereceğim, diyor.
Hayat pahalı ders vereceğim, diyor.
Maaşıma zam yok, erken emekli olup yan geleceğim yatacağım, ders vereceğim, diyor.
Herkesin bir derdi var.
Allah herkesin derdine derman olsun, olsun da…
81 vilayet bilmem 957 ilçe var Türkiye’de…
Tüm bunların hepsine aday seçeceksin ve sıfır hata yapacaksın, mümkün mü?
Ve seçilen adayın da basiretsiz olduğunun, işe yaramayan biri olduğunun suçunu tek bir adama yükleyip, Reis’e ders vermeye çalışacaksın…
Dostum, anlıyorum seni…
Senin bu seçimde ders vereceğim dediğin Reis var ya?
O senin için çalışıyor yukarıda…
Sen ona “çekil kenara artık otur, istediğimi aday göstermedin, senin ekibin de çok riyakar var, hepsi kibir abidesi olmuş” falan diyorsun ya?
Reis kan kayberse, il ve ilçelerdeki adaylara ders vermiş olursun da…
Türkiye’ye yazık edersin…
Ama sen Türkiye sevdalısıydın, ona ne diyeceğiz?
Ey ders almadan ders vermeye kalkışan kardeşim:
Reis’in makama koltuğa ihtiyacı yok, ona ülkemin ihtiyacı var…
Ama gene de sen bilirsin…
Erbakan hocama sahip çıkmadın, Ecevit ile terbiye oldun, diyeceklerim bu kadar…