Afrin Gezisi İle İlgili Söyleşi (Yeni Konya Gazetesi)
BEKLENEN TÜRKLER
Zeytindalı Harekâtı’nın birinci yıldönümünde gazetemiz yazarı Mustafa Süs Afrin’deydi. Operasyonun üzerinden kısa bir süre geçmesine rağmen, Türkiye’nin desteğiyle sistemin hızlı bir şekilde yeniden inşa edilebildiğine tanık olan Mustafa Süs Afrin ve Fırat Kalkanı Bölgesi tek tek yeniden dizayn edildiğini söyledi. Nüfus-tapu idaresi, sağlık, eğitim gibi temel ihtiyaçlardan güvenlik ve asayişe kadar farklı alanlarda yaşamın normale dönmesi açısından önemli bir mesafe kat edildiğini gördüğünü söyleyen Süs “Türkiye, çok yönlü inşa süreci ile halkın güvenli şekilde günlük yaşantısını sürdürmesini sağladı”diye konuştu.
Afrin’de hayat nasıl devam ediyor?
Dilimize düşen meşhur bir söz var hani,
”Yaprak döker bir yanımız
Bir yanımız bahar bahçe!”
Afrin’de durum aynen bu. Silah sesleri, çatışma da var düğün de var, düğün ve cenaze bir arada ve öyle olağan hale gelmiş ki ölümler, kimse etkilenmiyor. Sokakta çocukların da ellerinde silah görebiliyorsunuz ve aynı zamanda tarlada işçiler, dükkanı açmış müşteri bekleyen esnaf…
Halk barış içinde yaşıyor mu?
Halk, Türkiye’nin varlığından memnun, Türkiye olduğu sürece bize kimse zarar veremez diyor ama kendi içlerinde bile zaman zaman sorunlar yaşanıyor. Her yerde olduğu gibi orada da kişisel husumetler, birbirini beğenmeyen gruplar var. Eskiye nazaran tabi ki barış da var huzur da var.
Güvenlik sorunu var mı?
Güvenlik sorunu var tabi, sokaklarda sivil insanlardan çok askerler var ve çok fazla kontrol noktaları mevcut. Heran her şey olabilir görüntüsü hâkim.
Halkın Türk Askerine bakış açısı nasıl?
Türk askeri nereye giderse gitsin her yerde barışın sembolü.
Bosna’da da öyleydi, Kosava’da da öyleydi Afrin’de de öyle.
Ve aynı zamanda ”Beklenen”
Bu tabi ki gurur verici bizim için. Türklerden korkanlar hainler, ihanet içinde olanlar, Türkleri sevmeyen Amerika, İsrail, Esed yanlıları…
Bunlar Türklerden acayip bir şekilde korkuyor, silahlı güç olarak da korkuyorlar ama asıl korkmalarının sebebi Türkler düşmanlarının bile sivil halkına zarar vermiyor. Hendek olaylarında gördük, askerimiz istese anında şehirleri yerle bir ederdi Amerika’nın yaptığı gibi. Sivil halka zarar vermemek için iğneyle kuyu kazarak teröristleri tek tek temizledi. İşte bundan çok korkuyorlar. Çünkü herkes biliyor ki, sivil halka zarar vermeyen bir Ülke yerel halkın gözdesi olur. Ve o meşhur,
”İstanbul’da Kardinal kalpağı görmektense Osmanlı sarığını tercih ederim.” diyen Bizanslıların bile övgüsüne lâyık bir milletiz biz.
Eğitim, Sağlık ve altyapıda bir çok ilerme yaşanıyor Afrin’de. Siz nasıl görüyorsunuz? Türkiye’nin katkıları nelerdir?
Türkiye eğitim konusuna çok önem veriyor. Okullar açıyor, açtıkları okullara öğretmen görevlendiriyor ve tüm personel maaşını Türkiye ödüyor.
Türkiye biliyor ki, yeni nesili kim eğitirse onun ilkeleri doğrultusunda hareket eder nesiller ve en önemlisi Afrin’in geleceğinde söz sahibi olacak kimseleri bizim eğitiyor olmamız.
Afrin Operasyonu, sahada ve diplomaside neleri değiştirdi?
En başta burnumuzun dibindeki PKK terörüne geçit vermedi Afrin operasyonu.
Afrin’de yaşayan ve Türkiye’ye sürekli saldıran teröristler temizlendi.
Ve Afrin halkına zarar veren teröristler kaçtılar Afrin’den.
Diplomasi konusunda da Türkiye’nin yumuşak karnı olan terörü Türkiye düşmanları koz olarak kullanamaz hale gelmiştir. Ve Türkiye’nin bölgesel güç olduğu gerçeği bir kez daha beyinlere kazınmıştır.
Ortadoğu’da Türkiye olmadan oyun kurmak mümkün değildir.
Türkmenleri sormak istiyorum. Son durumları nedir?
Türkmenler Türkiye’ye rağmen sindirilmeye çalışılıyor bu doğaldır çünkü diğer unsurlar Türkiye’nin Türkmenlerin yanında olacağı algısı onları korkuya sevk ediyor. Türkiye Türkmenlerin de mazlum olan diğer unsurların da ayırt etmeden yanında duruyor ki bana göre doğru olan da bu, yoksa heran karşısına alabilir diğer unsurları.
İnsanî yardım konusu, bu çok önemli, bu konuda Türkiye nasıl bir yol izliyor ve Türkiye’den hangi sivil toplum kuruluşları yardım ediyor Afrin’e?
Evet, insanların karnını doyurmadan onların kalbine girmeniz mümkün değil, bu pragmatik bir yaklaşım.
Biz Türkler, ekmek verelim de emir de verebilelim, anlayışından uzak durarak,
”Veren el alan elden üstündür, komşusu aç iken tok yatan bizden değildir.” düsturuyla hareket ediyoruz.
Tek bir yetimin aç yatağa girmemesi için yoğun çaba sarf ediyoruz.
Özellikle Afrin’de TEİAŞ ÇALIŞANLARI İNSANI YARDIM PLATFORMU BIR AVUÇ GÖNÜLLÜ tamamen kendi imkanlarıyla Afrin’deki yetim, öksüz, kimsesiz insanların yardımına koşuyor.
Bu çok önemli, biz bir yandan güvenliği sağlamak bir yandan da İnsanı yardım yapmak konusunda dikkate değer çalışmalar yürütüyoruz.
Canıyla malıyla mazlumun yanında olma noktasından hareketle biz yaklaşık elli kişiyle ateşin tam ortasındaki Afrin’e gidip orada çocuklara hediyeler götürdük, 23 Nisan şenliği düzenledik. Askerlerimize moral olduk.
Herkesin elinde Türk bayrağı, karşılarken de uğurlanırken de gözyaşları sel oluyor Afrin’de.