Şurada bir Şûra yapmışlar (Diriliş Postası)
Şurada bir Şûra yapmışlar
Eğitimde son günlerde Öğretmen Meslek Kanununu saymazsak bir başka önemli gelişme oldu.
Küçükten büyüğe herkesin gündeminde olan çok çok önemli bir gelişmeydi bu.
Öylesine önemliydi ki dolardan, ekonomiden, doktorlara ve öğretmenlere yapılacak zamlardan daha fazla konuşuldu.
Benim çevremde öyleydi en azından(!)
Neydi konuşulan bu önemli şey?
Tabii ki Milli Eğitim Şûrası…
Yapma be kardeşim, kim konuştu da bu kadar velveleye verdin ortalığı diyenleri duyar gibiyim.
İnşallah onlar da benim yaptığım ironiyi duyarlar…
Milli Eğitim Bakanlığımız ilgili paydaşlarıyla birlikte, adının da hakkını teslim edercesine ne kadar milli mevzular varsa hepsini masaya yatırmak için toplanmış.
Mevzuu masaya yatınca, masanın etrafına sadece milli olan kişiler toplanmış, kendi aralarında müzakere etmeye başlamışlar konuyu.
Eğitimin en önemli sorunu ne demişler?
Ne olacak tabii ki “Fulbright Anlaşması”. Hemen bunu kaldıralım ki Milli eğitim gerçekten Milli olsun, Amerika’ya bağımlılıktan kurtulalım, demişler ve ilk iş olarak bu çöpe gitmesi gereken anlaşmayı hak ettiği yere göndermişler.
Zaten bu anlaşmayı çöpe gönderdikten sonra diğer sorunlar çorap söküğü gibi kendiliğinden hallolur.
İkinci sorun nedir? Pozitivist nesil yetiştirilmesinin önüne geçmek?
Zaten ilk sorun çözülünce bu sorun da ona bağlı olarak çözülürdü de biz yine de, “Değerli nesil” yetiştirmek için kolları sıvayalım, demişler milli olanlar… Hemen kolları sıvayıp bu meseleyi de halletmişler.
Eğitim fakültelerini Bakanlığa bağlayalım da, Milli Eğitim kendi öğretmenini kendisi yetiştirsin, ne diyorsunuz? Demişler… Oy birliğiyle bu da kabul edilmiş.
Diğer sorunlar neler?
Milli kültürümüze ait gelenekler ön plana çıksın, çocuklarımız kendi kültürümüzden kendi geleneklerimizden yoksun yetişmesin, demişler, o mesele de tak diye halledilmiş.
İmam Hatiplere öğretmen atamasından tutun da, tüm liseler için üniversiteye giriş sınavlarında “değerlerimizin” de seçme kriteri olacağına kadar her sorun çözülmüş.
Sorunlar çözülünce herkes rahat bir nefes almaya başlamış.
Bir sonraki “Şura”da da okul öncesi eğitim ve meslek liseleri gibi diğer önemli konular ele alınsın demişler.
Ne güzel bir şura olmuş, öyle güzel olmuş ki…
Meslek liselerini dert edenler okul öncesi eğitimini dert edenlerin isteklerini beğenmişler, onlar da ötekilerin isteklerini beğenmişler.
Milli olanlar da bunlar neyi beğeniyor ki, asıl mevzuyu biz hallettik, diye kıs kıs gülmüşler.
Onlar ermiş muradına bize de çene yormaya devam görevi düşmüş…