Öğretmene Öfke Kontrolü Eğitimi Verilmeli
Öfkesine mukayyet olamayan eğitimciye, kurum yöneticisine Millî Eğitim Bakanlığının acilen öfke kontrolu eğitimi vermesi gerekmektedir.
Sadece eğitimciye değil, eğitim kurumlarında görev yapan herkese…
Hizmetlisine de,
Kantincisine de,
Rehber öğretmenine de,
Kalorifercisine de,
Servis şoförüne de,
Serviste görevli personele de…
Anasının avutamadığı, babasının büyütemediği okula gelir, normal hakkıdır okula gelmek.
Okulda ders dinlemez, sürekli dersi kaynatır, öğretmeni çileden çıkarır, sınıfa girer çıkar, geç gelir, erken çıkmak ister, arkadaşını rahatsız eder, ders dinlemek geleceğini kurtarmak isteyen diğer öğrencinin dersi dinlemesini engeller…
Bunların hepsi;
Devletin, toplumun, yasaların, denetim amirlerinin, basının o öğrenciye verdiği bir haktır.
Bu çerçevede yapılması gereken tek bir şey kalıyor, okullarda görev yapan, okullarla uzaktan yakından ilişkisi olan herkese öfke kontrolü eğitimi verilmesi.
Şımaran öğrenciye nasıl davranılır?
Ukalalık yapana nasıl davranılır?
Hakaret eden öğrenciye nasıl davranılır?
Dersi kaynatıp diğer öğrencilerin hakkına giren öğrencilere nasıl davranılır? Gibi sorulara cevap arayan eğitimlerin verilmesi gerekir.
O çocukları terbiye etmeden okula gönderen ailelere de bu konforun tadını çıkarmak kalır.
Disiplin yönetmeliğinin, nöbetçi öğretmenlik sisteminin, okula polis çağırmanın, okulun önüne güvenlikçi koymanın hiçbir işe yaramadığını herkes bilir.
Çocuklarımız rahatlıkla duvarları kirletebilir,
Sıraları okula getirdiği çakı ile çizebilir,
Öğretmenle dalga geçebilir,
Camı çerçeveyi indirip, kapıyı yerinden sökebilir.
Uyaran görevli de okul çıkışı veli tarafından tehdit edilebilir.
Bunlar gayet normal, sıradan, olması gereken şeylerdir.
Asıl yapılması gereken, tüm eğitim çalışanlarının öfke kontrolü eğitimi almasıdır.
Bu arada;
Sadece öğrenciye değil, herhangi bir canlıya şiddete kesinlikle karşıyım, sebebi ne olursa olsun. Evde kendi çocuğunun kafasına tek parmağı ile vuran ebeveynin uyguladığı en basit şiddete bile karşıyım sonuna kadar, hakaret niteliği taşıyan en sıradan kelimelere de karşıyım…
İnsana şiddete karşıyım, şımarık çocuk yetiştiren ailelere de karşıyım!
Yukarıdaki yazdıklarımı bir de bu cümleden sonra okuyun…
Mustafa Süs