Eğitim hariç her şeyle ilgilenen müdürler (18.10.2024 Maarifin Sesi)
Bildim bileli okulların sorunları hız kesmeden devam eder.
Dinamik bir yaşam alanı olduğu için elbette ki sorunlar sürekli güncellenir ve biri biterken diğeri başlar, o ayrı.
Okul müdürlerini en fazla yoran hatta kimi okul müdürlerini öğretmenliğe yeniden döndüren kimilerini emekli ettiren kimilerine kurum değiştirten sorunlardan söz edeceğim.
Okulun boyası müdürden sorulur. Okul içi ve bahçesinin temizliği, bahçenin peyzaj düzenlemesi, okulun güvenliği, okul önündeki trafik güvenliği ve daha sayamadığım birçok şeyle okul müdürü ilgilenir.
İlgilenmeli mi?
Elbette ilgilenmeli elbette sorunlara çözüm bulmalı, elbette sorunlar oluşmadan önlem alınmalı.
Hepsi iyi güzel de…
Eğitimle ne zaman ilgilenecek okul müdürleri?
Öğretmenleri ne zaman sevk ve idare edecek ne zaman öğrencileriyle projeler yapacak ne zaman velilerle eğitimin daha iyi olması için birlikte hareket edecek?
Yakinen tanıdığım bir arkadaşımız bir okula müdür olmuştu. Beş yıl boyunca hiçbir şekilde bakımı yapılmayan doğalgaz kombileri için iki ay boyunca geceli gündüzlü çalışmış ancak üçüncü ayda işlerini bitirmiş, gecenin yarısında kombiler çalışıyor mu diye bakmak için okula gitmişti kaç kez.
Bu onun işi miydi?
Okulun boyası, elektrik trafosunun, asansörün bakımı, engelli rampası, güvenlikçi temini, kantin denetimi falan…
Okulda bir çocuğun başına bir iş geliyor Allah muhafaza…
Okul yönetimi o süreçte kafayı yiyor.
Önlem almadın, gerekeni yapmadın, tedbirsiz davrandın, tüm suç yönetimin…
Hesap sorulsun ama müdürün görev tanımı da yeniden yapılsın.
Aslında bakanlık bu tür sorunlara neşter vurabilir.
Nasıl mı?
Her il ve ilçe müdürlüklerinde elektrikçi, tesisatçı, doğalgaz bakım teknikeri, boya ve inşaat ustaları olur.
Her yaz okulların işleri sıraya konur, bakımlar yapılır. Eğitim sürecinde de sorunu olan okullara bu personel destek olur.
Hem daha az masraflı olur hem de müdürler kendi öz işleriyle uğraşır.
Temizlik konusunda da ya devlet bu işi belediyelere devretmeli ya da temizlik şirketlerinden hizmet satın alımı yapılmalı.
İşkur personeli de kadrolu hizmetliler de -istisnalar müstesna- işe girdikleri tarihten itibaren okul müdüründen, öğretmenden daha fiyakalı kıyafetlerle okula gelip akşama kadar odasında çay kahve paylaşımları yapmaktadır.
Okul müdürlerinin sorumluluğu vardır yetkisi yoktur.
Bu arkadaşlarımızı çalıştırmak için uğraşsa mobbing uyguluyor diye müdürü şikâyet ederler. Soruşturma açılsa mahkeme her zaman sözüm ona mağdurun yanında yer alıyor, kabak yine müdürün başında patlar.
Gerçekçi olalım, kimi müdürler tüm karizmasını kullanıp hizmetlileri çalıştırsa da herkes elini taşın altına koymayabilir.
Bu şekilde işler yürümüyor.
Bakanlık bu sorunlara neşter vurmak zorunda.
Yoksa müdürler işi gücü bırakıp okulların tali işleriyle uğraşmak zorunda kalıyor.
Nitelikli eğitim isteyenlerin “müdürlerin görev tanımını da nitelikli hale getirme” zorunluluğu vardır.
Mustafa Süs