Ders kitaplarındaki acizlik
Ondokuz Mayıs Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bayram Özer hocanın yapmış olduğu bir araştırma:
“Temel Eğitim Ders Kitaplarının Dini Kavramlar ve Semboller Açısından İncelenmesi
Temel eğitim müfredatında bulunan;
Hayat Bilgisi (7 Kitap),
Fen Bilgisi (9 Kitap)
Sosyal Bilgiler (5 Kitap) derslerinde okutulan toplam 22 ders ve çalışma kitabının incelendiği çalışmadan çıkan sonuçlar şu şekilde özetlenebilir:
İstiklal Marşı çıkartılacak olursa 13 kitapta hiçbir dini kavram ya da sembol bulunmamaktadır.
Sosyal Bilgiler kitapları içerisinde en çok dini kavram ve sembolün kullanıldığı kitap 6. Sınıf Sosyal Bilgiler kitabıdır. Bu kitapta toplam 221 dini kavram, 9 da dini sembol bulunmaktadır.
Kavramlar açısından veriler incelendiğinde;
22 kitapta en çok kullanılan dini kavramın İslamiyet/İslam kavramı (119 adet) olduğu,
Daha sonra da Din (110) ve Hak (98) kavramının geldiği anlaşılmaktadır.
Şüheda/Şehit (60) kavramı ile Cami (56) kavramı en çok kullanılan kavram ve semboller arasındadır. Allah kavramı bütün kitaplarda toplam 9 defa kullanılmıştır ve bunların 2 tanesi Hacivat ile Karagözün diyalogunda “Allah Allah” şeklinde bir şaşırma ifadesi olarak geçmektedir.
Kur’an 6 defa,
İbadet 5 defa,
Namaz ise 4 defa geçmektedir.
Abdest, Dua ve Hafız gibi kavramlar ise birer defa geçmektedir.”
Çocuklarımızı yetiştirirken her şeyi devletten beklemenin doğru bir şey olmadığını, ailelerin de elini taşın altına koyması gerektiğini her fırsatta söylerim.
Lâkin şimdi ellerimizin arasına başımızı alıp düşünelim:
Bu ders kitaplarını hazırlayan ve hazırlatan insanlar yukarıda atıfta bulunduğumuz bilimsel araştırmaya ne diyecekler?
Çocukların şuuraltına dini kavramları ve sembolleri yerleştirmezsek aile de evde bu konuyla ilgili destekte bulunmazsa o çocuklardan ne bekleyeceğiz?
Deizm de artar, ateizm de artar. Sadece deizm ve ateizm değil, anarşi de artar, kargaşa da artar, uyuşturucu kullanımı da artar. Yasalar ne kadar keskin olursa olsun, maneviyat azalınca insanın yapamayacağı kötülük yoktur.
Allah sevgisini, ahiret bilincini, ibadetin insanda oluşturduğu huzur şevkini okul sıralarında o masum, günahsız çocukların zihnine yerleştirmezseniz…
Evrende olanı biteni doğa olayı olarak anlatırsanız…
İnşallah, maşallah gibi kavramların, selam vermenin bağnazlık gibi algılanmasına vesile olursanız…
İyilik yapana teşekkür etmeyi öğretir de sonsuz rızkı, nimeti yaratana şükretmeyi öğretmezseniz…
Papağan gibi, robot gibi nesiller yetiştirirsiniz.
Sınav kazanmaya odaklı, varlığından, yaratılış gayesinden ve kendisinden bîhaber insanlarla Yeniden Büyük Türkiye hayalleri kurarsınız.
Terbiye edilmeyen insan “terbiyesiz” olur.