Site icon Mustafa Süs'ün kişisel blogu

Toplumsal Yönümüz (Maarifin Sesi)

Paylaş

Toplumsal Yönümüz (Maarifin Sesi)

“Kimse binmeyeceği eşeğe torba takmaz.”

Bu atasözü bizi mi yansıtıyor? Öyle gibi biraz…

Daha ders kitaplarına “bireysellik, faydacılık, bana göre, benim için, bana doğru” gibi argümanlar girmeden önce söylenmiş bir söz bu.

Anadolu kültürünün değişik bir yansıması.

Hani, bizim kadim kültürümüzde “veren el alan elden üstündür.” Felsefesi hâkim falan diyoruz ya… Doğrudur…

Elbette onun doğruluğundan da kimse şüphe duymasın.

Ama bu da var, bunu ne yapalım?

İçimizdeki kara deliği de görmek durumundayız.

Sadece bir taraftan bakarak bir yere gidemeyiz doğal olarak.

Kim istemez sırt sıvazlayıp sadece gaz vermeyi…

Önündeki taşı göstermeden insanların yürümesini isterseniz o insanlar o taşa takılır bir zaman.

Kimse, binmeyeceği eşeğe torba takmaz, dedik.

Bilen bilir eskiden binek hayvanlarıyla yolculuk yapılırken hayvanın semerine bir de torba asılırdı. O torbanın içinde saman ve arpa olurdu. Hayvan yola çıkmadan veyahut yolda dinlenirken o torba başına takılır, o da karnını doyururdu.

Başına torba takmak deyimi oradan gelir.

Ne yazık ki bu sözün garabetinin tam da ortasındayız.

Toplumsal dönüşüm sağlanır mı, iyiye doğru gider miyiz, iyi olur muyuz? Bilemiyorum.

Zaten toptancı bir yaklaşım da doğru değildir.

Hepimiz iyi olmayacaksak, iyi olmanın ne manası var? demeyenlerdenim.

Bir kişi iyi olsun, bir kişi de ondan görsün iyi olmayı, birkaç kişiye daha sirayet etsin, ola ki toplumu dönüştürme çabası güdenlerden birkaç tanesinin iyi olmasına vesile oluruz, gibi düşüncelerle ilerlemek mümkün.

Bize düşen, daima iyiliği emredip kötülüklerden insanları alıkoymaktır.

Gücümüz nispetinde, dilimizin döndüğü kadar devam edeceğiz bu minval üzere.

Diyeceğiz ki;

Binmediğin eşeğe de torba tak.

Binmeyeceğin eşeğe de torba tak.

Hatta sokakta başıboş dolaşan, dağda bayırda ölmek üzere olan bir eşek görürsen onun da başına torba tak.

Ben binmezsem bir başkası biner, belki bir yakınımı bir yerden bir yere götürür, gibi düşüncelere de kapılma! Bu da bir nevi faydacılıktır.

Zerre kadar faydan olmayacaksa da o eşeğe torba tak.

Belki ileride faydası olur diye şimdiden birlikte fotoğraf karesine görmeye çalıştığımız insanlar var ya? Ya da tanışalım ileride işimiz düşer düşüncesi…

Bizler böyle olmamalıydık.

Öyle bir hayat yaşamalıydık ki, bizim kimseye işimiz düşmesin…

Okuyorum okuyorum hayatımda olumlu bir ilerleme yok diyoruz. Olmaz! Hayatımız iyiye doğru gitsin istiyorsak önce niyetleri gözden geçirmek zorundayız.

İşimizin düşmeyeceği eşeğe torba takma fikrini yeniden ele alıp, yarınlara daha güçlü adımlarla ilerleyeceğiz.

Biz hangi yoldan ilerlersek, çocuklarımız ve çocuklarımıza müfredat hazırlayanlar da o yoldan ilerlemek zorunda kalacaklar.

Eğitimi bireysellikten azad edip, geleneklerimize, kültürümüze uygun hale getirene kadar mücadelemize devam edeceğiz.

Karnı acıkınca kuyruğunu sallayıp sahibine sıcaklık gösterisinde bulunan köpekten farkımızı ortaya koymak mecburiyetindeyiz.


Paylaş
Exit mobile version