ÖLÜMÜ FAYDALI İNSANLARDAN MIYIZ?
Kırmızı ışıkta trafik cezasından korktuğumuz için geçmiyorsak,
Mapus damlarında çürümemek için katil olmuyorsak,
Cezasından korktuğumuz için hırsızlık yapmıyorsak,
Toplum içinde küçük düşürürler endişesiyle büyüklere saygılı davranıyorsak,
Körü körüne bir ideolojiye saplanıp da takım tutar gibi parti tutuyorsak,
İnsanlara faydalı olmayı toplum için de statü kaygısıyla yapıyorsak,
Yoksullara yardım edince bunu görevimiz olduğu için değil de gururlanmak için yapıyorsak,
Eve gelen misafire kaliteli şeyler ikram ederek misafirin gözünde büyümek istiyorsak,
Giydiğimiz kıyafeti, arabamızı, evimizi alırken en iyisini almayı gösteriş için yapıyorsak,
Evde eşimize, çoluk çocuğumuza ‘aman el içinde mahcup olmasın’ diye iyiliklerde bulunuyorsak,
İşimizi yaparken sanki maaş almıyormuş gibi, yaptığımız şeyleri insanların gözüne sokmak için extra bir çaba sergiliyorsak ve ödül, takdir beklentisi içine giriyorsak,
Arkadaş veya dost seçerken, bize katkısını hesaplıyorsak, bize-maddi- zararının olacağını düşündüklerimizden uzak duruyorsak,
Kullanışlı olup olmayacağını öngörmeden devletin parasıyla yaptırdığımız işlerin kullanışlı olmadığını görünce yıkıp yerine yenisini yapmanın da bir nevi hırsızlık olduğunu düşünemiyorsak,
Etrafımızdaki insanların çalışma azmini yok edip onların da devlet işini aksatmalarına sebep olmanın da hırsızlık olduğunu düşünemiyorsak,
Trafikte yaptığımız hızın –kaza yapmasak bile- kul hakkına girdiğinin farkında değilsek,
Alkol, sigara gibi sağlığa zararları şeyleri içerken, ileriki yaşlarda hasta olduğumuzda bizim yüzümüzden hastane kapılarında ömür tüketecek yakınlarımıza vereceğimiz zararı hesap edemiyorsak,
Niyeti ne olursa olsun bizi haklı yere eleştirenlerin eleştirilerini kulak ardı edip burnumuzun dikine gitmekte beis görmüyorsak,
Kaliteli iş yapacağım derken etrafımızdaki insanları kırıp dökmenin onların hayatını alt üst edeceğini hesap edemiyorsak,
İnsanlar bizimle çalışmak için can atmıyor da bulduğu ilk fırsatta bizden kaçmayı düşünüyorsa,
Farklı ve nitelikli işler yaparken yaptığımız işlerle göz doldurup o işleri bir üst makama geçince daha geniş kitlelerin hizmetine sunma amaçlı değil de birilerinin gözüne girmek için, birilerinden makam beklemek için yapıyorsak,
Yapıp ettiklerimizle iyi insanları köreltiyor iyi olmayanları sırf yakınımız diye koruyup gözetiyorsak,
Ve tüm bunların kul hakkına girdiğini ve hiçbir şekilde helallik almadan affedilmeyeceğini bilmeden hayatımıza kaldığımız yerden devam edip değişimi hep başkalarından bekliyor da kılımızı kıpırdatmıyorsak…
İnsanlara sadece ölümüzün faydalı olacağını düşünmeye başlayabiliriz…