Türkiye haritasını gözünüzün önüne getirip uzaktan şöyle bir bakın, hangi bölgeler gelişmiş, hangi bölgeler az gelişmiş, hangi bölgelerin eğitim ve gelir seviyesi yüksek…
Sonra Filistin’de olan bitene bakın.
Zalimin zulmüne maruz kalan bebekleri gözünüzün önüne getirin.
Parçalanan minicik bedenleri, kucağında çocuğunun cansız bedeniyle feryadını arş-ı âlâya yükselten babayı düşünün.
Sonra bu zulme karşı hangi şehrin, hangi bölgenin sessiz kaldığını, hangilerinin acıyı iliklerine kadar hissettiğini aklınıza getirin…
Evet, bildiniz!
Genelde kıyı kesimlerde yaşayan, iç kesimlerde olsa da şehirlerin zengin mahallelerinde yaşayan tuzu kuru kesimlerin, diplomasının çokluğuyla övünen kesimlerin, bilinçli olduğunu iddia eden kesimlerin, çok kitap okumakla övünen kesimlerin, hassas ruhlu olduğunu dile getiren kesimlerin Filistin’deki hunharca katledilen bebekler umurunda mı?
Herkes hayatını yaşıyor… “Bir elinde cımbız, bir elinde ayna!”
Gaddar desem değil, cani desem değil, bu görülmemiş zulme sessizliğin başka bir adı olmalı.
Zulme rızanın zulüm olduğu yazmaz mı onların okuduğu ciltler dolusu kitaplarda?
Onların okuduğu okullarda öğretmezler mi mazluma kimliğin sorulmayacağı?
Konfor arttıkça duyarsızlık da doğru oranda artıyor mu?
Bir sokak kedisi, bir sokak köpeği kadar değeri yok mu parçalanan bedenlerin?
Yolda bir araba bir köpeğe çarpınca saatlerce başında bekleyen ya da onu hemen alıp veterinere götüren insanın alkışlanacak bu hassasiyeti neden savaşta öldürülen insanlara yok?
Nasıl bir akıl tutulması bu?
Eğitim seviyesi arttıkça insanlığın, vicdan ve merhametin azalması neye işarettir?
O zaman okumasınlar mı diyeceğiz?
Kendisine aydın diyen ama vicdanen tarihin en karanlık insanına ne diyeceğiz?
Bölgeleri, şehirleri ayırırken sakın ha yanlış anlaşılmasın, toptancılık yapmıyorum ve oldukça karşıyımdır toptancılık yapanlara…
Duyarlı insanların varlığını biliyorum elbette…
Avrupa’da Filistin için yürüyen insanların çoğu Müslüman bile değil…
Ama ülkemizde maalesef İslam düşmanı bir kitle var. Sadece İslam düşmanı değil, İslam’ın evlatlarına da düşman bir kitle!
Savaştan kaçan Ukraynalıya kucak açıp savaştan kaçmayı bırak öleceğini bile bile vatanında kalan, parçalanırsam ailem beni bilemez diyerek koluna adını yazan çocukların da düşmanı olan bir kitle!
Bunlar kimliğinde İslam yazan, ölünce imamın önüne getirilip cenazesi Müslümanlar tarafından kılınan insanlar!
Çünkü kendileri hem namaz kılmaz bunların, hem namaz kılandan nefret ederler hem de nefret ettikleri insanların cenazelerini kılmasını uzaktan izlerler, ikiyüzlüler bunlar…
Okumuşlar, aydınlar, bilinçliler…
Vicdansızlar, merhametsizler, zalimler…
Mustafa Süs