Nuh’un Gemisi Kalkıyor
Zor zamanlara denk geldik.
Ya da daha zor zamanlar vardı geçmişte biz görmedik.
Gördüğümüz ise beter.
Biliyoruz beterin beteri de var.
Kimin bedduasını aldık bilmem.
Ya da bir imtihandan geçiyoruz.
Kaybetmekten korktuğumuz imtihandan.
”Sizden öncekilerin başına gelen zorluk ve sıkıntılar, sizin başınıza gelmedikçe cennete gireceğinizi mi sanıyorsunuz?”
Bu ayeti okuyunca durum netleşiyor ve akabinde kaygımız derinleşiyor.
Derinleşen sadece kaygılar değil.
Ülkemize, vatanımıza, canımıza kast eden bizleri bölmeye ahd eden hatta bizi işgal etmek için fırsat kollayan düşmanları sevindiren yığınlarca insanın bizimle aynı topraklarda yaşıyor olması endişemizin boyutlarını da ortaya koyuyor.
”Nuh’un gemisini dolduracak kadar Müslüman varsa hâlâ umut da var.” diyoruz İsmet Özel’e kulak verip, sonra kendimize geliyoruz. Rahatlıyoruz bir nevi.
Kaygılar dağılıyor, endişe yerini umuda bırakıyor falan ama…
Otuz bin insanımızı göz göre katleden terör örgütüne kucak açan, onlarla olan ilişkiyi görmezden gelen, hatırlatınca elleri cebinde göğe bakarak ıslık çalan insanların varlığı gerçekten tahammül sınırını zorlamayı geçtik aşıyor bile…
Şantaja çanak tutmak, montaja kucak açmak, mühendislik marifetiyle ülkemizi karıştıranlara göz kırpmak ve onların iştahını daha da artırmak ne uğruna?
Biz bu vatanı yolda bulmadık.
Yol geçen hanı yapacak değiliz.
Yapmak isteyenlere de fırsat verecek değiliz.
Siyaset değil yaptığımız.
Çok çetin bir dönemden geçiyoruz.
Söylenmesi gereken ne varsa söylemek, yazılması gereken ne varsa hepsini yazmak zorundayız.
”Benim söylediklerimi anlayınca korkarım ki dövecek diz bile bulamayacaksınız!” demişti rahmetli Erbakan hocamız.
Yol belli!
İki tane yol var önümüzde.
Ya ülkemizi karıştırmak ardından işgal etmek isteyenlerle ve bunun da taşlarını şantajla, dalavere ile, dümen ile döşeyenlerle yürüyeceksin ya da onların tam karşısında seksen dört milyonun ve tüm İslâm ve Türk coğrafyasının umudu olanlarla yürüyeceksin.
Ya da hiç işe yaramaz tipler gibi etliye sütlüye karışmadan ülkesinin geleceği için çırpınanlarla ülkesini batırmaya çalışanların mücadelesini trübünden seyredeceksin.
Nuh’un gemisi kalkıyor…
Ülkemizin üzerine çöken kaos fırtınaları bunun habercisi.
İstersen binersin, istersen tufanı beklersin…
Unutma, tufan da senin elinde, gemiyi doldurmak ve akabinde kurtarmak da…
”Ağlayın su yükselsin
Belki kurtulur gemi
Anne seccaden gelsin
Bize dua et e mi?”
Mustafa Süs