İmtiyazlı Olmak Kötüdür (Deneme)
İMTİYAZLI OLMAK KÖTÜDÜR (Deneme)
Sen çalış dedi usta…
”Altın nerede olursa olsun güneş görünce belli eder kendini, parlar, göz kamaştırır.
Göze girmek için cırmalama, eğilme, bükülme!
Hele ki dava şuuru olanlar yukarı çıkmak için asla eğilmezler, zira hoş bir görüntü değildir o…”
İyi de dedi bizim amele…
”Ama bizi görmüyorlar, başkalarına veriyorlar koltuğu, onlar liyakatsiz hem, hem de onlarda şuur falan yok…”
Olsun, dedi usta…
Bak hele hazine avcılarına…
Binlerce yıl sonra yer altına gizlenen, zamanında kimsenin görmediği altınları bulup onlardan yararlanıyorlar, dedim ya, sen altın olmaya bak, parlat kendini, kıymet bilen olacaktır elbet…
”İyi de, dedi bizim amele…
Bak, görmüyorlar beni.
İmtiyazlı olanlar hep başkaları. Biz o kadar çalışıyoruz, bak bizi gören yok…”
İmtiyazlı olmak kötü mü? diye sordu usta…
Elbette kötü, dedi amele.
”Sevin işte imtiyazlı olmadığın için, daha ne?”
Sözü kendisine rest çekti amelenin, usta sustu, söz, söz aldı:
”Boyundan büyük laflar etme, altında kalıyorsun, rezil oluyorsun, ağzından çıkanı kulağın duysun.” dedi.
Bizim amele, kendisini açık etti.
Kıçını koltuğa gömüp başı beladan kurtulmayacaktı ki imdadına çapsızlığı yetişti ve ilk defa çapsız olması işine yaradı.
Ama duramadı, gene sordu…
”Çok çalışıyorum, görüyorsun usta…
Neden senin gördüğünü yukarıdakiler görmüyor, neden beni adam yerine koyup yukarılara taşımıyorlar?
Hani kader, gayrete aşık idi?
Bendeki gayret kimde var, hayret doğrusu…” dedi…
Usta durur mu? Yapıştırdı cevabı…
”Sen kul razı olsun diye çalışıyorsun, Allah razı olsun diye çalışmış olsaydın, Allah kulun kalbine seni koyar, gönüllerde taht kurar, o tahtta da çay içerdin, şimdi git bi çay koy da içelim hadi…
Gerçi senin yaptığın çay da içilmez de, ben de üşeniyorum çay yapmaya…
Mustafa Süs