HİNDİ YİYELİM, SONRA İÇERİZ!
Yıllardır bize yılbaşı haram, Noel Hıristiyanların tatili falan diye saçma sapan öğütler verdiler.
Sakın kutlamayın, kesinlikle onlara benzersiniz, gelin siz en iyisi Mekke’nin fethini kutlayın, yılbaşı gecesi hindi(şimdi) yerine biraz sonra yiyin, tombala yerine kahır çekin, piyango bileti yerine seyahat bileti alın falan diyen oldu.
Hatta kimisi bilete vereceğin parayı fakire ver asla kaybetmezsin bile dedi.
Ve bir netice alan da olmadı!
Biz büyüyerek devam ettik. Önceleri kıyı kesim olarak, şimdi içeri doğru girerek kutlamaların da dozunu artırarak devam ettik.
Daha durun, en radikal olanların çocuğunu da geçireceğiz elimize.
Onlarla rengarenk gecelerde göbek atıp, şampanya patlayacağız!
Daha da gireceğiz içinize!
En ücra köye kadar gireceğiz!
Şehir meydanlarında aleni yapacağız bunları.
Sarhoş sarhoş kapılarınıza kadar dayanıp sizleri de davet edeceğiz eğlenceye!
Taksim meydanı dar geliyor da!
Tüm bunları yaparken biz hiç bir şey yapmayacağız!
Hiçbir çaba sarf etmeyeceğiz!
Size yılbaşı tebliği falan yapmayacağız!
Biz kendi dalgamıza bakarken sizler, yani müslümanım ben, yılbaşı kutlamam diyen kim varsa hepsinin ağzına o lafı tıkayıp etrafı genişleteceğiz!
Kuzu kuzu geleceksiniz bizim dediğimize!
Bu büyük sözünüzü size gıdım gıdım yedireceğiz.
Hıristiyanlardan daha çok nefret ettiğiniz biz var ya? Bırakın Hıristiyanları, bize benzeyecek daha beter olacaksınız.
Daha dün sizin gibi düşünenler, Ayetle Hadisle üstümüze saldıranlar şimdi yavaş yavaş yola geldi, kimisi evlerinde gizli gizli kutluyor kimisinin çocuğu ailesinden habersiz üniversite, lise şenliklerinde şişe devirip göbek atmada, attığı göbeği bulamamakta.
Değil mi ki siz,
Hediyeleşmek sünnet bahanesiyle doğum günleri tertip ettiniz.
Dünyadan haberimiz olsun diye evleri televizyon istilasına maruz bırakıp en iğrenç dizileri çocuklarınızın beynine kazıdınız.
Yılbaşı geceleri gizlice dansöz seyredip iç geçirerek bize özendiniz!
Bize yılbaşı kutlama derken dininizin daha büyük günahları olan kul hakkını yediniz, vergi kaçırıp seksen milyonun hakkını gasp ettiniz.
Durumunuz gayet iyiyken maaşınıza zam isteyip fakir ve işsizlerin ekmeğini elinden aldınız.
Faiz yılbaşından daha haram iken kiminiz işini büyütmek, kiminiz son model arabaya binmek, kiminiz daha konforlu evlere oturmak için kredi çektiniz.
Kendiniz namaz kılarken çocuklarınıza aman ders çalışsın büyüyünce kılar dediniz.
Sonra kendiniz de abuk subuk bahanelerle, dünya telaşesine kapılıp namazdan, oruçtan, zekattan uzaklaştınız, adam akıllı zekat vermek yerine kılı kırk yararak hesaplar yaptınız.
Kalp kırdınız, kavga çıkardınız, fitnenin önünü açtınız.
Müjdelemek yerine nefret ettirdiniz!
İnandığınız kitabı içselleştirerek bir kere bile doğru dürüst okumadınız.
Allah’a inandığınız halde para biriktirip geleceği garantiye almaya çalıştınız.
İlim öğrenmek farz iken siz futbol maçları izleyerek, televizyon manyağı olup açıp iki sayfa kitap okumayıp saatlerce dedikodu yaptınız, sonra da boş vaktim yok dediniz okumaya…
Sonra bizden hesap sormaya başladınız.
Biz de sizin gibiyiz, niye kızıyorsunuz ki bize?
Tek farkımız içki içip yılbaşı kutlamak, piyango bileti almak…
E bu kadar da fark olsun.
Biz aleni yapıyoruz, sizin gibi sinsi değiliz.
Demiştim ya baştan,
Hiçbir çaba sarf etmeden sizi ele geçireceğiz diye, inandırıcı değilsiniz bizi ikna edemiyorsunuz!
Uyarı görevini yapmayı farz diğer yaptığınız kötülükleri mübah zannediyorsunuz.
Bize kızmayın, biz cehennemde yanacağız da, galiba odunu siz olacaksınız. (Hoş kimin nereye gideceğini ancak O bilir)
O değil de, biz en çok neye gülüyoruz biliyor musunuz?
”Ele verir talkını, kendi yutar salkımı” sözüne cuk diye oturuşunuza!
Çünkü bi’ oturuşta bir çok kardeşinizin ölü etini yiyor, hiçbir şey olmamış gibi ”yılbaşı haram” diyorsunuz.
Deyin tabi, dilin kemiği yok, dilin de yok kemiği, omurganızın da yok!
M’S
31.12.2018