Üniversite sınavına girecek bir genç için ailesinin kapı kapı dolaşıp torpil aradığını gördünüz mü?
Göremezsiniz.
Sistem tam anlamıyla oturmuş çünkü.
Zamanında FETÖ’cülerin soru çalma olayını saymazsak.
Liseye giriş sınavında da öyle. Her öğrenci bilgisi dahilinde yerleşiyor istediği liseye.
Bunun için de torpil arayan yok.
Millî Eğitim Bakanlığı birinci sınıfa çocuk yerleştirme olayına da el atmış durumda.
Bu yıl kimse kimseyi aramıyor.
Öğretmen seçimi yok.
Bu durumdan en çok okul müdürleri hoşnut.
Velilerin bir kısmı tepkili, bir kısmı temkinli, bir kısmı da oldukça memnun bu durumdan.
Tepkili olanları tahmin edebilirsiniz.
Bir telefonla istediği yere ulaşabilen ”erdemli” tipler.
Bunların bazılarını ahlâk satarken görebilirsiniz de konumuz bu değil.
Öğretmen seçmek istiyor bu tepkili arkadaşlar.
Herkes çocuğunun iyi bir öğretmende okumasını elbette ister.
Bunda şaşılacak bir durum yok.
Bir okulda beş tane birinci sınıf öğretmeni varsa bunlardan sadece bir veya ikisi iyidir.
Diğerleri kimsenin çocuğuna lâyık değildir!
Herkesin çocuğu öğretmen dahil her şeyin en iyisine lâyıktır.
Herkes bu konuda dehşet bir şekilde bencildir…
Merkezi sistemle birinci sınıfa öğrenci yerleştirme olayına bir kısım veli de temkinli dedik. Onlar uygulanıp uygulanmayacağını görmek istiyor.
Bir boşluk bulan hemen sızar içeri, açık kapı gören hırsız gibi.
Bir kısmı da gayet memnun bu durumdan.
Bu memnun olan kimselerin de etrafında işini yaptırabileceği insanlar yok.
Bir telefonla iş bitirme potansiyeli yok bunlarda.
Öyle olsalar hemen işe koyulurlar şüpheniz olmasın.
Çok az bir kısım var onlar kesinlikle merkezi yerleştirme sistemini yüzde yüz savunurlar.
Kimsenin hakkı kimseye geçmesin derler.
Bunlar gerçekten oldukça az.
Toplum böyle maalesef.
Öğretmen beğenmeyen bu toplum,
Öğretmenleri yetiştiren eğitim fakültelerine karşı sessiz.
KPSS ile öğretmen mi alınır, öğretmen yetiştirmek için başka yollar da olmalı dersen ona da karşı olurlar. Ne öğretmen akademisi severler ne mülakat severler ama iyi öğretmen arayışları da devam eder.
Öğretmen yetiştirme yolları hakkında çözüm önerileri de yoktur.
Varsa da uygulanabilir değildir.
Ve yine de iyi öğretmen az diye yakınmaya devam ederler.
Şimdi bir başka konuya daha gelelim ama konuyu uzatmadan noktayı koyalım…
Merkezi sistemle öğrenci yerleştirme olayından hoşnut olmayan bunca insanın iyi öğretmen seçmeye hakkı var mı?
Soruyu başka bir şekilde soralım:
Torpil bulan, torpil bulmaya çalışan, torpil bulamadığı için dürüst gibi davranan insanların iyi öğretmen seçmeye çalışması ne derece ahlaki?
Mustafa Süs