Gençlerin Kapılarını Açmak
”Gençler bizim dilimizden anlamıyor.
Gençler geçmişi bilmiyor.
Gençlere geçmişi doğru anlatabilsek bizi anlayacaklar.
Gençler nankör.
Gençlere ulaşamıyoruz…”
Gibi haddinden fazla haddini aşan cümleleri söylemeyen kalmadığı gibi duymayan da kalmamıştır.
Peki gençlerin bu serzenişlerden haberi var mı?
Hayır!
Bu sözlerin söylenme ihtimali olan ortamlara gençler girmiyor bile.
Sosyal medyada gençler, gençlere ayar verilen ortamlara da girmiyor.
Gençler kendileriyle ilgili üst perdeden yazılan makaleleri de okumuyor.
Son zamanlarda duyduğumuz en sık cümlelerden biri şu:
”Çocuğumu hiçbir konuda ikna edemiyorum!”
Peki gençlerin kapalı olan kapılarını nasıl açacağız?
Bu kadar imkansızlık içinde, her yolun denendiği ve kapıların kapandığı bir zamanda onlara nasıl ulaşacağız? Paraşütle yukarıdan mı?
Önce şu gerçeği kabul etmemiz gerekiyor.
Öğretmen yetiştiren kurumlar yanlış öğretmen yetiştiriyor, yanlış öğretmen de yanlış öğrenci yetiştiriyor.
Çağımızın getirdiği kötülükler de gençleri içine çekiyor!
Sanal dünya gençleri etkisine öyle kolay alıyor ki en sağlam eğitim bile bir anda yerle yeksan olabiliyor.
Yani suçun tamamı bizde, eğitim sisteminde ve ebeveynlerde değil.
Dört bir koldan, gençleri etkisi altına alan saldırı gerçeği var.
Şimdi ne yapmalıyız?
İlk başta, iletişim kurabildiğimiz gençlere şu soruyu sormamız gerekiyor:
Ne istiyorsun?
Senin canını sıkan ne?
Nasıl bir dünyada yaşamak istiyorsun?
Büyüklerin hangi davranışları seni rahatsız ediyor?
Sendeki özgürlüğün tanımı ne?
Senin istediğin özgürlük çok hoşuna giden Avrupa’da var mı?
Memleketin gelişmesi için neler yapılması gerekiyor, bu uğurda sen ne yapıyorsun?
Çocuğunun da senin gibi olmasını ister miydin?
Bu soruları artırabilirsiniz.
Niye sorduk peki bu soruları?
Gençlerin ne istediğini bilmek onlara ulaşmanın yolunu açabilir, diye düşünüyorum.
Onların açtığı kapıdan girerken de kırıp dökmemek gerekiyor.
Nasılsa kapı açıldı içeride istediğim gibi davranırım dememek gerekiyor.
Gençlerin ilgisini çekecek subliminal mesajlarla dolu kısa videolar çekmek,
Mizaha ağırlık vermek, karikatürler çizmek, onlara çizdirmek gibi…
Onların gözdesi olan fenomenlerle,
Onların dinlediği şarkıcılarla,
Komedyenlerle işbirliği yapmak gibi…
İşbirliği yaparak içi mesaj dolu programlar yapmalarını sağlamak…
Bunları da devletten beklemeden sivil toplum kuruluşları aracılığıyla da yapabiliriz, üniversiteler de yapabilir bunları.
Mustafa Süs